Finansal Piyasalarda Teknik Analiz ve Alakalı Terimler

Teknik analiz, finansal piyasalarda fiyat ve göstergeleri inceleyerek gelecekteki hareketleri öngörmeye çalışan, yatırımcıların kararlarını destekleyen bir yöntemdir. Yıllık, aylık, haftalık ve günlük açılış seviyeleriyle destek-direnç bölgeleri, RSI veya MACD gibi indikatörler ve grafik formasyonları da bu kapsamda kritik bilgiler sunar.
test level
Finansal Piyasalarda Teknik Analiz ve Alakalı Terimler

Finansal piyasalarda yatırım yaparken, fiyat hareketlerinin yönünü tahmin etmek ve buna göre strateji oluşturmak çoğu yatırımcı için büyük önem taşır. Bu noktada teknik analiz, geçmiş fiyat ve hacim verilerini inceleyerek gelecekteki fiyat hareketlerini öngörmeye çalışan bir yöntem olarak öne çıkar. 

Teknik analizin temelinde, piyasa katılımcılarının davranışlarının büyük ölçüde benzer kalıplar içinde tekrar ettiği varsayımı yatar. Dolayısıyla geçmişte gözlemlenen belirli formasyonlar, göstergeler veya fiyat seviyeleri tekrar oluştuğunda benzer sonuçların ortaya çıkacağı düşünülür. 

Öte yandan teknik analiz, ekonomik gelişmeler, şirket performansları ve makroekonomik göstergeler gibi temel unsurları doğrudan hesaba katmaz. Bu durum, teknik analizin tek başına sınırlı kalabileceği ve tamamlayıcı analiz yöntemlerine ihtiyaç duyulabileceği anlamına gelir. Yine de piyasada fiyatın oluşmasında arz-talep dengesinin doğrudan izini sürdüğü için teknik analiz, pek çok yatırımcı ve trader tarafından etkili bir rehber olarak kabul edilir.

Yıllık Açılış (YO)

Bir finansal varlığın ilgili yılın ilk işlem gününde gördüğü açılış fiyatına Yıllık Açılış adı verilir. Yıllık açılış, o yılın başlangıç noktası olarak yatırımcıların belleğine kazınır ve senenin geri kalanındaki fiyat hareketlerinin bu seviye ile karşılaştırılması oldukça yaygındır. 

Fiyatın yıl içindeki seyri, yıllık açılış seviyesinin üzerinde veya altında kaldığında yatırımcılar genellikle bunu bir trend işareti olarak değerlendirir. Eğer fiyat uzun süre boyunca yıllık açılış seviyesinin üzerinde tutunuyorsa, yatırımcılar ve analistler arasında pozitif bir hava hâkim olabilir. 

Bu pozitif algı, yükselişin devam edeceğine dair bir beklentiyi güçlendirebilir. Ancak teknik analizin doğası gereği, her zaman başka göstergelerle destek almak, ani haber akışlarını veya temel faktörleri de hesaba katmak gerekir. Sadece yıllık açılış seviyesi üzerine kurulu bir yatırım kararı, piyasanın gerçek dinamiklerini yansıtmayabilir.

Önceki Yıllık Açılış (PYO)

Önceki Yıllık Açılış, bir önceki yılın ilk işlem gününde tespit edilen açılış fiyatını işaret eder. Mevcut fiyat ile önceki yılın açılışı arasındaki fark, varlığın yıllık bazda ne kadar yükselip alçaldığını ortaya koyar. 

Örneğin, bir hisse senedi mevcut yılda önceki yılın açılış fiyatından yüzde 20 yukarıda seyrediyorsa, genel anlamda uzun vadeli bir yükseliş trendi varmış gibi düşünülebilir. Bu gösterge aynı zamanda uzun vadeli yatırımcılar için, geçmiş yıllardaki performansı hatırlamak ve büyük resimdeki fiyat eğilimini anlamak adına yol gösterici olur. 

Yine de yatırımcılar, çok uzun bir periyodu incelemek istediğinde tek bir yıllık açıdan ziyade birkaç yılın PYO seviyelerini karşılaştırmayı ve makroekonomik verileri de analiz etmeyi tercih edebilir.

Aylık Açılış (MO)

Aylık Açılış, bir finansal varlığın belirli bir ayın ilk işlem gününde kaydettiği açılış fiyatını ifade eder. Özellikle orta vadede işlem yapan yatırımcılar, aylık fiyat hareketlerini takip ederek bu hareketleri Aylık Açılış seviyesine göre yorumlama eğilimindedir. 

Fiyatın ayın başındaki açılış seviyesinin sürekli üzerinde kalması, o ay içinde yükseliş eğiliminin baskın olduğunu gösterebilir. Fakat fiyat, ayın başına oranla gerilediyse satıcıların devrede olduğunu düşünebilirsiniz. 

Elbette ay boyunca yaşanan ekonomik olaylar, piyasa duyarlılığı veya teknik göstergelerin değişimi bu yorumu her an farklı bir yöne evirebilir. Bu nedenle Aylık Açılış, özellikle kademeli pozisyon açan veya kapatan yatırımcılar tarafından destek-direnç seviyeleriyle birlikte analiz edildiğinde daha anlamlı sonuçlar doğurur.

Önceki Aylık Açılış (PMO)

Önceki Aylık Açılış, bir önceki ayın ilk işlem gününde kaydedilen açılış fiyatını temsil eder. Mevcut fiyatın bu seviyeye göre ne kadar yukarıda ya da aşağıda olduğu, yatırımcıların bir ay içerisinde gerçekleşen fiyat değişiminin boyutunu daha net görmesine imkân tanır. 

Aylık bazda ilerleme ya da gerileme, uzun vadeli trendlerin bir parçası olarak değerlendirildiğinde daha belirgin ipuçları sunabilir. Örneğin, fiyat birkaç aydır sürekli önceki aylık açılışların üzerinde seyrediyorsa varlığın orta vadeli olarak bir yükseliş trendi içinde olduğu fikrine varılabilir. 

Bununla birlikte, piyasada yönü değiştirebilecek fundamental unsurların, jeopolitik risklerin veya önemli makro ekonomik verilerin devreye girmesiyle bu eğilim aniden bozulabilir. Dolayısıyla önceki aylık açılış seviyesini de diğer teknik ve temel verilerle örtüştürmek daima yararlı olacaktır.

Haftalık Açılış (WO)

Haftalık Açılış, bir finansal varlığın haftanın ilk işlem gününde gördüğü açılış fiyatına işaret eder. Özellikle kısa vadeli işlem stratejileri uygulayan veya haftalık bazda analiz yapmayı tercih eden trader’lar için önemli bir referans noktasıdır. 

Haftalık açılışın üzerinde tutunan fiyat, o haftanın başında alıcıların nispeten güçlü olduğunu gösterebilir. Ancak hafta içerisinde gelen ekonomik veriler, açıklanan şirket bilançoları ya da beklenmedik haber akışları, bu göstergeleri hızlıca değiştirebilir. 

Bazı yatırımcılar haftalık açılışa göre işlem yaparak, haftanın başında belirli bir strateji kurmayı dener. Örneğin, haftalık açılışın altına düşüldüğünde kısa pozisyon açmak, üstünde kalındığında uzun pozisyonu korumak gibi taktikler geliştirilebilir. Bu yaklaşım, volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde özellikle dikkat gerektirir. Zira günlük hatta saatlik volatilite, haftalık açılışın ne kadar süreyle önemli bir eşik olarak kalacağını doğrudan etkiler.

Önceki Haftalık Açılış (PWO)

Önceki Haftalık Açılış, bir önceki haftanın ilk işlem gününde oluşan açılış fiyatıdır. Mevcut haftanın fiyat seyri ile karşılaştırıldığında, haftalık bazda performansın olumlu ya da olumsuz olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. 

Eğer mevcut fiyat, önceki haftanın açılışından hayli yukarıda seyrediyorsa, piyasada son yedi gün içinde ciddi bir alım baskısı olduğundan söz edilebilir. Buna karşılık, fiyat önceki haftanın açılışının altına inmişse, bu durum satıcıların daha baskın hâle geldiğine işaret edebilir. 

Elbette, teknik analizin temel ilkesi gereği, yatırımcıların sadece bir göstergeye dayanarak kesin kararlara varmaktan kaçınması önemlidir. Diğer zaman dilimlerindeki açılış-kapanış fiyatları, destek-direnç seviyeleri, trend çizgileri ve indikatör sinyalleri de genel tabloyu anlamak için mutlaka incelenmelidir.

Günlük Açılış (DO)

Günlük Açılış, bir varlığın her işlem gününün başında kaydettiği ilk fiyat seviyesidir. Gün içi işlem yapan, scalping veya day-trading stratejisi uygulayan yatırımcılar için günlük açılış oldukça kritiktir. 

Gün içerisinde fiyatın bu açılış seviyesi etrafındaki hareketleri, gün içindeki baskın yönün ne olduğu hakkında fikir verir. Eğer fiyat, açılışın üzerinde kalmayı başarıyorsa günün alıcı tarafında geçtiği; açılışın altına iniyorsa satıcıların kontrolü ele aldığı düşünülür. Yine de anlık haberler veya yüksek hacimli işlemler, günlük açılışın önemini dakikalar içinde gölgede bırakabilir. 

Bu nedenle, günlük açılışı takip eden trader’lar genellikle fiyatın belirli bir süre boyunca açılış seviyesiyle nasıl etkileşim kurduğunu gözlemler. Eğer fiyat açılıştan uzaklaşarak yükselmeye devam ediyorsa, yükseliş trendine işaret eden hızlı işlemler tetiklenebilir. Öte yandan açılış seviyesi hemen kaybediliyorsa, kısa pozisyon arayışında olan yatırımcılar bu durumu fırsat olarak değerlendirebilir.

Önceki Günlük Açılış (PDO)

Önceki Günlük Açılış, önceki işlem gününde gerçekleşen açılış fiyatını belirtir. Mevcut günün fiyatının, önceki günün açılışına göre yukarıda mı yoksa aşağıda mı seyrettiği, yatırımcıların kısa vadeli trend analizi yapmasına imkân tanır. 

Eğer fiyat, önceki günün açılışından daha yüksekse yükseliş ivmesi korunuyor gibi bir izlenim oluşabilir. Ancak bu izlenimin doğru olup olmadığını teyit etmek için mevcut gün içindeki işlem hacmi, önemli haberler ve teknik göstergeler de yakından takip edilmelidir. 

Fiyat önceki günün açılış seviyesiyle sık sık temas edip bu seviyede tutunamıyorsa, geçici bir yükselişin söz konusu olma ihtimali de akılda bulundurulmalıdır. Özellikle volatilite düzeyi yüksek piyasalarda, kısa vadeli analizlerin hızlı güncellenmesi gerekir.

Önceki Günlük Yüksek (PDH) ve Önceki Günlük Düşük (PDL)

Teknik analizde önemli kabul edilen bir diğer kavram, önceki işlem gününde fiyatın gördüğü en yüksek seviye olan Önceki Günlük Yüksek ve en düşük seviye olan Önceki Günlük Düşük noktalarıdır. PDH, fiyatın bir önceki gün ulaştığı zirveyi temsil eder ve genellikle potansiyel bir direnç alanı olarak değerlendirilir. 

Fiyatın bu seviyeyi aşması durumunda, yükseliş trendinin devam etme potansiyeline ilişkin olumlu bir sinyal alınabilir. Buna karşın PDL, önceki günün taban seviyesini işaret eder ve çoğu zaman potansiyel bir destek noktasını yansıtır. Fiyatın bu seviyenin altına sarkması, düşüş momentumunun güçlendiği şeklinde yorumlanabilir. 

Ancak PDH veya PDL tek başlarına, gelecekteki fiyat yönünü kesin olarak belirleyemez. Fiyatın bu seviyelere yaklaştığında sergilediği davranış, işlem hacmi ve diğer indikatörlerin ne yönde sinyal verdiği gibi faktörler de analiz sürecine dahil edilmelidir.

Teknik Göstergeler ve Formasyonlar

Teknik analiz, yalnızca belirli fiyat seviyelerine odaklanmaz. Çeşitli matematiksel hesaplamalarla elde edilen göstergeler ve grafikteki fiyat dalgalanmalarının oluşturduğu formasyonlar da önem taşır. 

Hareketli Ortalamalar, özellikle trendin yönünü ve momentumunu anlamaya yarayan temel göstergelerden biridir. Farklı zaman dilimlerine göre hesaplanan hareketli ortalamalar, fiyatın genel eğilimini ortaya çıkarır ve kısa vadeli ortalamaların uzun vadeli ortalamaların üzerindeki veya altındaki konumu, potansiyel trend dönüşlerini işaret edebilir. 

Bollinger Bantları ise volatilite ölçümünde sıkça başvurulan bir göstergedir ve fiyat bant dışına taştığında aşırı alım veya aşırı satım sinyalleri doğabilir. RSI (Relatif Güç Endeksi), piyasanın aşırı alım veya aşırı satım durumunda olup olmadığını gösterir; 70 üzerine çıkması aşırı alım, 30 altına inmesi aşırı satım sinyali olarak yorumlanır. 

MACD (Hareketli Ortalama Yakınsama Sapması) iki farklı hareketli ortalama arasındaki ilişkiyi analiz ederek trendin değişebileceğini veya momentumun güçlendiğini gösterir.

Grafik formasyonları arasında ise Omuz Baş Omuz (OBO), Ters Omuz Baş Omuz (TOBO), Üçgenler, Bayraklar, Kama formasyonları gibi çok sayıda desen bulunur. Örneğin OBO formasyonu genellikle yükseliş trendinin sonuna yaklaşıldığının ve düşüş hareketinin başlayabileceğinin habercisi olarak görülür. 

Ters Omuz Baş Omuz ise düşüş trendinin zayıfladığına ve yükseliş ivmesinin güçleneceğine dair bir sinyal olabilir. Formasyonların geçerliliğini değerlendirirken, kırılma noktalarının belirgin şekilde aşılması ve işlem hacminin bu kırılmayı destekleyip desteklemediği de önemli bir detaydır.

Destek ve Direnç Seviyeleri

Teknik analizin belki de en sık dile getirilen kavramları destek ve direnç seviyeleridir. Destek seviyesi, fiyatın düşüş yaşarken tutunma eğiliminde olduğu bir bölge olarak tanımlanır. Bu seviyede alış emirleri güçlenebilir ve fiyatın daha fazla düşmesi bir süre engellenebilir. 

Direnç seviyesi ise yükseliş sırasında fiyatın zorlanmaya başladığı, satıcıların yoğunlaştığı bir bölgedir. Fiyat bu seviyede sık sık geri dönüş eğilimi gösterebilir. Bu iki seviye arasında sıkışma yaşandığında, piyasa bir süre yatay seyredebilir ve sıçrama veya kırılma anı yaklaştığında volatilite artış gösterebilir. 

Destek ya da direnç kırılmaları, yatırımcılar açısından büyük önem taşır. Bir direnç noktasının üzerine çıkılması, yükseliş trendinin güçlenme ihtimalini artırırken, bir destek noktasının aşağı yönlü kırılması düşüşün hızlanmasına yol açabilir.

Teknik Analizin Sınırlamaları

Teknik analiz, geçmiş fiyat verilerinden hareket ettiği için gelecekteki olayları, haber akışlarını veya beklenmedik gelişmeleri önceden öngörmede yetersiz kalabilir. Aniden açıklanan bir şirket haberi, merkez bankası kararı ya da jeopolitik gerilim, teknik göstergelerin verdiği sinyalleri hızla geçersiz kılabilir. 

Ayrıca teknik analiz, belirli varsayımlara dayandığı için farklı zaman dilimlerinde farklı sonuçlar doğurabilir. Günlük grafiğe göre güçlü bir yükseliş sinyali alırken, haftalık grafikte hâlâ düzeltme aşamasında olunabilir. 

Bu nedenle çoklu zaman dilimlerini incelemek, temel analizle fiyat hareketlerinin temelinde yatan nedenleri anlamak ve risk yönetimi yapmak, teknik analizin zayıflıklarını telafi etmenin en yaygın yollarından biridir.

Temel Analizle Birlikte Kullanım

Teknik analizi güçlendiren en önemli etkenlerden biri, onu temel analizle birlikte kullanmaktır. Temel analiz, şirketin gelir tabloları, bilançolar, sektörel trendler, ekonomik büyüme, faiz oranları, enflasyon, jeopolitik riskler gibi makro ve mikro düzeydeki unsurları inceler. Bir varlığın gerçek değerine ilişkin fikir sahibi olmayı amaçlar. 

Teknik analiz ise bu verilerin piyasadaki katılımcılar tarafından nasıl algılanıp fiyatlandığını anlamaya yardımcı olur. Dolayısıyla, bir hisse senedi temel analize göre ucuz ya da pahalı bulunmuş olabilir, ancak teknik analiz bunun piyasa psikolojisine nasıl yansıdığını gösterir. 

İki yaklaşımı birleştirmek, yatırımcılara daha bütüncül bir bakış açısı kazandırır. Hem varlığın içsel değeri konusunda fikir sahibi olunabilir hem de fiyat hareketlerinin ne yönde ivme kazandığı gözlemlenebilir. Bu, belirsiz piyasa koşullarında karar almayı kolaylaştırır ve riski daha iyi yönetmeye imkân tanır.

Ninja News’te sunulan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Ninja News’te paylaşılan bilgiler hiçbir şekilde bireysel yatırım kararlarınızı yönlendirmek için kullanılmamalıdır. Ninja News içeriklerine göre yatırım kararı kalan kullanıcıların yatırımlarından doğan tüm sorumluluk kullanıcılara aittir, hiçbir şekilde Ninja News, ortakları, iştirakleri veya çalışanları sorumlu tutulamaz. Sorumluluk Reddi Beyanı’nın tamamını okumak için tıklayınız.

İlgili Rehber İçerikleri