ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta Yüksek Mahkeme’de görülecek olan tarife davasına katılmayacağını açıkladı. Trump, kararın “ülke tarihindeki en önemli davalardan biri” olduğunu vurgularken, “Üzerime fazla dikkat çekmek istemiyorum. Bu benimle ilgili değil, ülkemizle ilgili” ifadelerini kullandı.
Dava, Trump yönetiminin uyguladığı geniş kapsamlı tarifelerin yasallığını sorguluyor. Alt mahkemeler, başkanın uluslararası ticarete müdahale yetkilerinin Anayasa çerçevesinde Kongre’ye verilmiş olduğunu belirterek, bazı tarifelerin yürürlüğünü durdurmuştu. Trump yönetimi ise bu karara itiraz etmiş ve Yüksek Mahkeme’den hızlı bir şekilde karar verilmesini talep etmişti.
Trump Yine Fikrini Değiştirdi!
Trump, daha önce davaya katılmak için bir “yükümlülük” hissettiğini belirtmişti. Bu durum, gerçekleşmesi halinde onu Yüksek Mahkeme’de sözlü savunmada hazır bulunan ilk görevdeki ABD başkanı yapacaktı.
Ancak Başkan, bu kez sürece doğrudan katılmayacağını açıklayarak davayı hukuki ve sembolik bir zemine taşıdı.
Uzmanlar, Yüksek Mahkeme’nin vereceği kararın yalnızca tarifeler politikası açısından değil, yürütme ile yasama organı arasındaki güçler dengesi açısından da emsal teşkil edeceğini vurguluyor.
Eğer mahkeme başkana geniş yetki tanırsa, gelecekteki başkanlık dönemlerinde benzer acil durum gerekçeleriyle ekonomik adımlar normalleşebilir. Öte yandan, tarifelerin iptali durumunda ABD hazinesi olası geri ödemeler ve tazminat talepleriyle karşı karşıya kalabilir.
Açıklanan Karar Ortalığı Kızıştırabilir
Trump’ın kararı ve mahkemenin yaklaşan duruşması, hem iç siyasette hem de küresel ticaret arenasında yankı uyandıracak.
ABD ekonomisinin geleceği ve başkanlık yetkilerinin sınırları, Yüksek Mahkeme’nin vereceği kararla yeniden şekillenebilir. Bu nedenle uzmanlar ve yatırımcılar, kararın açıklanacağı gün gelişmelerin dikkatle takip edilmesinin finansal piyasalar için önemli olacağı görüşünde.



































