ICO Nedir?

ICO, initial Coin Offering’in (ilk para arzı) kısaltmasıdır. Yeni bir hizmet ya da uygulama oluşturmak isteyen proje sahiplerinin kendilerine fon yaratmak için tercih ettikleri bir etkinliktir.

ICO Nedir?

ICO (initial Coin Offering), projelerin kendine başlangıç fonu oluşturmalarını sağlayan bir etkinliktir. ICO sonrasında hem proje sahipleri fon’a ulaşır hem de yatırımcılar, ederinin çok altına projenin sunduğu coinine sahip olurlar. Bunun yanısıra bazı projelerde bu katılımcılar, bir melek yatırımcı olarak kabul edilir ve projenin karar aşamasında da söz sahibi olabilirler. ERC-20 gibi standartların kripto dünyasınca standartlaşması sonucu bu tarz etkinlikleri düzenlemek oldukça kolaylaşmıştır. Birçok proje, token launchlarını borsalar ile entegre bir şekilde yaparken bazı küçük projelerde de topluluklarından, karşılıklı güvene dayanarak proje fon toplar.

2014 yılında Ethereum, kripto para dünyasının dönüm noktası olarak kabul edilen bir olaya imza attı. 18.4 milyon dolarlık fon toplayarak, dünyaya ICO’nun (Initial Coin Offering) ne olduğunu ve potansiyelini gösterdi. Bu olay, kripto para sektöründe bir devrim niteliğindeydi çünkü geleneksel finansman yöntemlerinin dışında, doğrudan bir topluluktan fon toplama modelini benimsiyordu. Bu sayede, projenin başarısını doğrudan kullanıcıların ve yatırımcıların desteğine dayandırdı. Ethereum’un başarısıyla birlikte, birçok proje benzer bir yaklaşımı benimseyerek kendi ICO’larını gerçekleştirdi.

Günümüzde, ICO’lar kripto dünyasının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Birçok proje, Ethereum’un adımını takip ederek kendi tokenlerini ve coinlerini oluşturmak ve finanse etmek için ICO’ları tercih ediyor. Ancak, zamanla ICO’ların yöntemlerinde bazı ufak değişiklikler yapılsa da temel mantık aynı kaldı. ICO’lar, projelerin doğrudan yatırımcılarla etkileşime geçip fon toplamasına olanak tanıyan, yenilikçi ve cesur bir finansman yöntemi olarak kripto ekosisteminde önemli bir rol oynamaya devam ediyor.

ICO Nasıl Çalışır?

İlk başta projenin içeriği, amacı, sunduğu yeni teknolojiler ve token dinamiklerinin yazılı olduğu bir whitepaper yayınlanır. Bu whitepaper, yatırımcı çekmek için önemli bir kriterdir. Bunun yanısıra proje sahipleri ve çalışanlarının projeyi ne kadar fazla insana tanıtabildiği, ne kadar geniş kitlelere yayıldığı, topluluğun projeyi ne kadar sahiplendiği gibi kriterler de önem taşır. Bu sayede proje, halka arz olur ve ilk yatırımcılarının eline geçer.

ICO ve IEO Arasındaki Farklar Nelerdir?

ICO (Initial Coin Offering), bir projenin fon toplamak için oluşturulan genel bir kavramdır. Ancak IEO (Initial Exchange Offering), bu fonun bir borsa platformu üzerinden toplanmasını ifade eder. ICO’ların katılım koşulları projeden projeye farklılık gösterir ve genellikle proje veya altyapı sağlayıcı platformlar tarafından belirlenir. Ancak IEO’lar, kripto para borsası kullanıcılarının katılabildiği fon toplama modelidir.

ICO Projeleri Nasıl Bulunur?

ICO projelerini bulmak, ciddi bir araştırma gerektirmektedir. Borsa ve internet forumlarında gezmeli, topluluklara girerek orada konuşulan konular hakkında araştırma yapmalı ve gerekli bilgileri topladıktan sonra yatırım yapmanız gerekmektedir.

Eğer siz de bir proje ve ekibe sahipseniz fakat kendinize fon oluşturma konusunda zorlanıyorsanız siz de ICO sayesinde ihtiyacınız olan fon’u bulabilirsiniz. 

ICO’nun Avantajları

Kullanıcı Katılımı: ICO’lar, projenin başlangıcında müşterilerin ve kullanıcıların desteğiyle başlar, bu da projenin doğrudan hedef kitlesiyle etkileşime geçmesini sağlar.

Finansal Eşitlik: Yatırım yapmak için büyük bir bütçenin olmasına gerek yoktur. ICO’lar, fikri olan ve güçlü bir ekibe sahip olan herkese yatırım yapma ve projesini hayata geçirme fırsatı sunar.

Küresel Erişim: ICO’lar, dünya genelindeki yatırımcılarla doğrudan iletişim kurma ve projelerine destek alma fırsatı sunar, bu da küresel bir kitleye erişim sağlar.

Hızlı Fonlama: ICO’lar, geleneksel fonlama yöntemlerinden daha hızlı bir şekilde fon toplama olanağı sağlar, bu da projenin gelişimini hızlandırabilir.

Likidite: ICO’lar sonrası oluşturulan tokenler, kripto borsalarında kolayca alınıp satılabilir, bu da yatırımcılara likidite sağlar ve yatırımlarını diledikleri zaman realize etme imkanı tanır.

Kolaylık ve Düşük Maliyet: ICO’lar, geleneksel yatırım yöntemlerine kıyasla daha az düzenleme gerektirir ve düşük maliyetlidir, bu da girişimciler için çekici bir finansman seçeneği olabilir.

ICO’nun Dezavantajları

Düzenleme Belirsizliği: ICO’lar henüz sıkı bir düzenlemeye tabi olmadığından dolayı bazen yatırımcılar için belirsizlik yaratabilir ve dolandırıcılık riski vardır.

Yatırım Riski: ICO’lar genellikle erken aşama projeler için yapıldığından, yatırımcılar için büyük bir risk taşır. Proje başarısız olursa yatırım tamamen kaybedilir.

Piyasa Dalgalanmaları: ICO’lar sıklıkla kripto para birimi piyasasının dalgalanmalarından etkilenir. Bu durum, yatırımcıların değerlerinin anlık olarak değişmesine ve belirsizlik yaşamasına neden olur.

Hileli Projeler: ICO’lar dolandırıcılık riski taşıyabilir. Bazı projeler, gerçek olmayan veya aşırı abartılmış vaatlerle yatırımcıları kandırmaya çalışabilir.

Rekabet: ICO pazarı giderek daha kalabalık hale gelmektedir ve bu da rekabetin artmasına neden olur. Yatırımcıların dikkatini çekmek ve fon toplamak gittikçe zorlaşmakta olduğu da bir gerçektir.

Sosyal Medya ve Hype Etkisi: ICO’lar genellikle sosyal medya ve pazarlama kampanyaları ile tanıtılır. Bu, yatırımcıların hızla artan hype etkisi altında karar vermelerine neden olabilir ve bazı durumlarda objektif analizden uzaklaşmalarına yol açar.

ICO Yasal Mı?

Türkiye, kripto paralar konusunda son dönemlerde çeşitli adımlar atmaktadır. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan bir kitapçıkta Bankacılık Sektörü ve Reel Sektör Kredileri’ni içeren Politika ve Tedbirler başlığı altında “Dijital dönüşüm teşvik edilerek yenilikçi projelerin finansmanı için Kitlesel Fonlama (Crowdfunding) ve IPO alternatifi olarak ICO (Initial Coin Offering) gibi modern ve yeni nesil finansman yöntemlerinin yaygınlaştırılacağı” belirtilmiştir. Bu yeni ekonomik programın duyurulmasıyla birlikte devletin ICO’ları teşvik edeceği anlaşılmıştır.

İkinci olarak, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 27 Eylül 2018 tarihli bülteninde yer alan 27 Eylül 2018 tarih ve 47/1102 sayılı Kararına göre yapılan “Dijital Varlık (Token) Satışları (ICO) Hakkında Duyuru” dikkat çekmektedir. Bu duyuruda, ICO’ların yatırımcılar açısından taşıdığı risklerden bahsedilmiş ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde gerçekleştirilecek kitle fonlaması faaliyetlerine ilişkin usul ve esasların düzenleme çalışmalarının devam ettiği vurgulanmıştır.

Bu adımlar herhangi bir yasağın olmadığını fakat devletin ICO’nun varlığını ve tehlikesini farkında olduğunu göstermektedir. Kendi projesinde ICO kullanmaya karar veren insanların hukuki destek almaları gerektiği de su götürmez bir gerçektir.