SEC Kripto Görev Gücü’nün pazartesi günü düzenlenen altıncı yuvarlak masa toplantısında konuşan Atkins, blokzincirlerin işlem geçmişini gönderenlerle ilişkilendirme konusunda son derece etkili olduğunu vurguladı.
Bu özelliğin yanlış bir regülasyon yaklaşımıyla birleşmesi halinde ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Atkins, devletlerin aşırı müdahalesinin kripto ekosistemini bir “finansal panoptikon”a çevirebileceğini söyledi.
Atkins, “Eğer hükümet her cüzdanı bir aracı kurum, her yazılımı bir borsa, her işlemi raporlanması gereken bir olay ve her protokolü bir gözetim noktası olarak görmeye başlarsa, bu ekosistem tarihin en kapsamlı finansal izleme mimarisine dönüşür,” ifadelerini kullandı.
Ulusal Güvenlik ile Bireysel Mahremiyet Arasında Denge Arayışı
SEC Başkanı, tüm bu risklere rağmen kripto düzenlemelerinde bir denge kurulabileceğine inandığını da vurguladı.
Ayrıca “Atılacak doğru adımlarla, ne teknolojik ne de finansal gelişmelerin bireysel özgürlüklerden feragat edilmesini gerektirmediği bir düzenleme çerçevesi oluşturabileceğimize inanıyorum,” dedi.
Kriptoda Gizlilik Tartışmaları Regülatörlerin Gündeminde
Blokzincir teknolojisinde gizliliğin nasıl korunacağı ve mevcut regülasyonların kriptoya nasıl uygulanacağı, son dönemde düzenleyici kurumların en önemli tartışma başlıklarından biri haline geldi. Özellikle geleneksel finans kurumlarının kripto ekosistemine daha fazla dahil olmasıyla birlikte, finansal gizlilik konusundaki endişeler de hızla artıyor.
Bu tartışmalar yalnızca düzenleyici düzeyde değil, adli vakalar üzerinden de gündeme geliyor. Ağustos ayında, merkeziyetsiz kripto karıştırma hizmeti Tornado Cash’in geliştiricisi Roman Storm, para transferiyle ilgili bir suçtan hüküm giydi. Tornado Cash, kullanıcılarına işlem gizliliği sağlamak amacıyla tasarlanmıştı.
Tornado Cash Davası ve ABD Adalet Bakanlığı’nın Tutumu
Kararın ardından kripto savunucuları Roman Storm’a destek vererek temyiz süreci için kamuoyu oluşturdu.
Dava, Trump yönetimi döneminde ABD Adalet Bakanlığı’nın yazılım geliştiricilere yönelik yaklaşımının değişmesiyle daha da kritik bir hale geldi.
Ağustos ayında Adalet Bakanlığı Ceza Dairesi Geçici Yardımcı Başsavcısı Matthew J. Galeotti, yaptığı açıklamada “kod yazmanın suç olmadığını” ifade etti. Ancak bu yaklaşımın Storm davası özelinde nasıl şekilleneceği henüz netlik kazanmış değil.
SEC Komiseri Peirce: “Gizlilik Suç Göstergesi Değildir”
Finansal gizlilik konusuna dikkat çeken bir diğer isim ise SEC Komiseri Hester Peirce oldu. Peirce, ağustos ayında yaptığı konuşmada, hükümetlerin bireylerin özel hayatlarını koruma yükümlülüğünü vurgulayarak, ABD Anayasası’nın Dördüncü Değişikliği’ne atıfta bulundu. Söz konusu madde, bireyleri makul olmayan arama ve el koymalara karşı koruyor.
Pazartesi günü de konuya değinen Peirce, gizliliğin istisna değil norm olması gerektiğini belirtti.























