Wilson, bu haftaki analiz notunda Moody’s’in hamlesinin beklenmedik olmadığını vurguladı. “Moody’s, ABD’nin kredi notunu düşüren son derecelendirme kuruluşu oldu. Bu süreç, 2011 yazında başladı ve halen devam ediyor,” ifadelerini kullandı.
ABD Hazine tahvil getirilerinin kritik seviyelere yakın seyrettiğine dikkat çeken Wilson, özellikle 10 yıllık tahvil faiz oranının yüzde 4,50 seviyesinin üzerine çıkmasının hisse senetlerinde daha fazla satış baskısı yaratabileceğini belirtti.
Faiz Oranları ve Piyasa Tepkisi
Wilson’a göre, ABD borsalarındaki dalgalanmanın temel nedeni Moody’s’in not indirimi değil, faiz oranlarındaki oynaklık.
“10 yıllık tahvil getirisi yüzde 4,50’nin üzerine çıkarsa, hisse senetleri üzerindeki faiz baskısı artar ve satış dalgası derinleşebilir,”
Morgan Stanley CEO
Çin Ticaret Anlaşması Piyasaları Rahatlattı
Morgan Stanley’nin analizinde, ABD ve Çin arasında yapılan sürpriz ticaret anlaşmasının piyasalarda volatiliteyi azalttığına dikkat çekildi. Anlaşma ile efektif tarife oranının yüzde 145’ten yüzde 30’a düşmesi, ABD hisse senetlerinde kısa vadeli bir rahatlama yarattı.
Ancak banka, piyasaların daha kalıcı bir yükseliş trendine girmesi için kazanç beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Wilson, “Kısa vadeli toparlanmanın devamı, şirketlerin kar beklentilerindeki yükselişe bağlı,” dedi.
6100 Seviyesi Kritik Eşik
Morgan Stanley, S&P 500 endeksinde 6100 seviyesinin kısa vadeli bir direnç noktası olduğunu belirtti. Analistlere göre, 6100 seviyesinin aşılması için şirketlerin kazanç beklentilerinde yukarı yönlü güncellemeler yapılması şart.
Bununla birlikte, tahvil getirilerindeki yükselişin devam etmesi halinde, hisse senetlerinde değerlemelerin yüzde 5’e varan bir daralma yaşayabileceği öngörülüyor. Bu durumda Morgan Stanley, “Bu tür bir geri çekilme, yatırımcılar için yeni alım fırsatları yaratabilir,” değerlendirmesinde bulundu.