Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Kaja Kallas, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde göreve gelmesinin ardından geçen ilk 100 günü, “ABD yönetiminden daha önce gördüğümüz hiçbir şeye benzemiyor” sözleriyle değerlendirdi. CNBC’nin “Europe Early Edition” programına konuşan Kallas, yaşanan süreci “yoğun”, “yıkıcı” ve “öngörülemez” olarak tanımladı.
Kallas’ın açıklamaları, Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasının ardından küresel düzeyde yükselen endişeleri yansıtıyor. Özellikle Avrupa tarafında, Trump’ın dış politikada izlediği çizgi ve Ukrayna’ya yönelik yaklaşımı, transatlantik ilişkilerde çatlakların derinleşmesine neden oluyor.
Belirsizlik Artıyor
Trump yönetiminin ilk döneminde NATO, iklim anlaşmaları ve ticaret politikaları gibi konularda Avrupa ile yaşanan gerilimler, ikinci döneminde daha karmaşık bir hal almış görünüyor. Kallas, Trump’ın politikalarının sadece Washington’u değil, Brüksel başta olmak üzere tüm Avrupa başkentlerini yakından ilgilendirdiğini vurguladı.
Sözlerinin sonunda ABD’nin “tarihin doğru tarafında kalacağını umduğunu” belirten Kallas, Avrupa’nın artık kendi güvenlik ve dış politika kapasitesini artırmak zorunda kalabileceği bir döneme girildiğini ima etti.
ABD Desteği Mi? Avrupa Birliği Mi?
Kallas, AB ve üye ülkelerin Ukrayna’yı bugüne kadar “herkesten daha fazla desteklediğini” belirtirken, ABD’nin desteğinin “büyük bir payı” olduğunu kabul etti. Ancak Trump yönetiminin Ukrayna’ya yardımları azaltması ya da durdurması halinde Avrupa’nın karşı karşıya kalacağı zorluklara dikkat çekti.
“Eğer artık Ukrayna’yı desteklemiyorlarsa bu daha zor hale geliyor. Avrupa için asıl soru şu: Bunu yapabilir miyiz?” diyen Kallas, finansal olarak AB’nin Ukrayna’ya yardımı sürdürebileceğini düşündüğünü, ancak askeri kabiliyetler konusunda daha büyük soru işaretleri olduğunu ifade etti.