Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, CNBC’ye verdiği röportajda yükselen tahvil getirileri ve zayıflayan doların dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Kashkari, “Dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılar Amerika’yı yatırım yapmak için en iyi yer olarak görüyor. Bunun kendini ifade etme yollarından biri de düşük getirilerdir. Eğer yatırımcılar başka bir yere yatırım yapmak istediklerine karar verirlerse, bu durum getirileri yukarı çekecektir,” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, özellikle son haftalarda 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisindeki artışın nedenlerine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi. Piyasalarda artan getirilerin sadece Fed politikalarına değil, küresel sermayenin yön değiştirmeye başlamasına da işaret edebileceği görüşü öne çıkıyor.
Enflasyon ve Tarifeler: Fed’in Yeni Endişesi
Kashkari, enflasyon konusuna da değinerek, “Uzun vadeli enflasyon beklentilerinin yükseldiğine dair henüz kanıt görmüyoruz. Ancak pandemi dönemindeki piyasa koşullarından oldukça uzak bir noktadayız. Tarifelerin etkisi enflasyonun tekrar yükseleceğini gösteriyor,” dedi. Enflasyonist baskıların geçici değil kalıcı hale gelme riskine karşı temkinli olunması gerektiğini vurgulayan Kashkari, “Dört yıl boyunca yüksek enflasyon yaşamamış olsaydık, daha rahat davranabilirdik. Ancak şu anda ileriye dönük daha ihtiyatlı olmak zorundayız,” diye ekledi.
ABD Piyasaları için Yeni Bir Sınav mı?
Kashkari’nin değerlendirmeleri, Fed’in para politikasındaki belirsizliklerin yanı sıra, küresel yatırımcı algısında yaşanabilecek kaymaları da gündeme taşıdı. ABD’nin yüksek faiz ortamına rağmen yatırımcı çekme konusunda zorlanması, ekonominin önümüzdeki dönem performansına dair endişeleri artırabilir.
Özellikle Çin ve Hindistan gibi gelişen piyasaların sermaye çekme potansiyelinin artması, ABD’nin küresel yatırım merkezi olma konumunu yeniden tartışmaya açabilir. Doların zayıflaması ve tahvil faizlerinin yükselmesi bu dönüşümün öncü sinyalleri olabilir.