Federal Rezerv (Fed) 28-29 Ekim FOMC toplantısında bir araya geldiğinde, yalnızca faiz indirimlerini değil aynı zamanda parasal sıkılaşmayı (niceliksel sıkılaştırma – QT) ne zaman durduracağını da tartışacak.
Fed Başkanı Jerome Powell, “Fed’in Bilançosunu Anlamak” başlıklı konuşmasında yaklaşık iki hafta önce bu sürece değinmiş ve bilanço küçültme programının önümüzdeki aylarda sona erebileceğine işaret etmişti. Powell, “Repo ve para piyasalarındaki likidite koşulları, niceliksel sıkılaştırmanın sonuna yaklaştığımızı gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Şu anda Fed’in bilançosu yaklaşık 6,6 trilyon dolar seviyesinde. Powell’ın son açıklamalarına göre, merkez bankasının menkul kıymet portföyü QT süreciyle birlikte 2,2 trilyon dolar küçüldü; buna paralel olarak bankacılık rezervleri de 3 trilyon doların altına geriledi.
Ancak son haftalarda para piyasalarında artan stres sinyalleri, bilanço küçültmenin sınırına yaklaşılmış olabileceğini gösteriyor. Bu gelişme, birçok Wall Street kurumunun Fed’in bu ayki toplantıda QT’yi sonlandırabileceği yönündeki beklentilerini güçlendirdi. Goldman Sachs, “QT’nin sona ermesi için temel senaryomuz Ekim FOMC toplantısıdır.” değerlendirmesini yaparken, Bank of America, JPMorgan Chase, TD Securities ve Wrightson ICAP de aynı görüşü paylaşıyor.
Parasal/Niceliksel sıkılaştırma nedir?
Niceliksel sıkılaştırma (Quantitative Tightening – QT), merkez bankasının bilançosunu planlı biçimde küçülterek sistemdeki rezerv/likiditeyi azaltması yoluyla para politikasını sıkılaştırmasıdır.
Fed, bu amaçla SOMA’daki Hazine ve MBS portföylerinden gelen anapara geri ödemelerini aylık tavanlar dâhilinde yeniden yatırır, tavan altında kalan kısımda yenileme yapmaz; böylece bilanço zamanla küçülür ve finansal koşullar sıkılaşır.
QT, Fed’in ekonomiyi canlandırmak amacıyla varlık alımı yaptığı niceliksel genişlemenin (Quantitative Easing – QE) tam tersidir. QE dönemlerinde merkez bankası piyasaya para enjekte eder; QT’de ise bu para sistemden çekilir. Amaç, enflasyonu kontrol altında tutmak, ekonomik ısınmayı sınırlamak ve finansal istikrarı korumaktır.
Fed, bilanço küçültme sürecine 2022’de başladı
2022’ye gelindiğinde, ABD’de enflasyon %8 seviyesine ulaşmış ve 1981’den bu yana görülen en yüksek oran olarak kaydedilmişti. (Kaynak/ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu) Fed, o sıralar piyasalara şok etkisi yaratmadan ekonomiyi soğutmak istedi ve bilançosunu neredeyse 9 trilyon dolara çıkaran pandemi kaynaklı büyük teşvik önlemlerini geri çekmek için Haziran 2022’de mevcut QT’yi başlattı.
Bilanço azaltımına ilk etapta ayda 60 milyar dolar Hazine tahvili ve 35 milyar dolar MBS tavanı belirlenerek başlandı. Şimdiye geldiğimizde ise, finansal sistemden 2 trilyon doların üzerinde likidite çekildi ve ters repo (RRP) bakiyesi ise asgari seviyeye geriledi.
Son dönemde kısa vadeli para piyasalarında gerilim sinyalleri yeniden yükseliyor. Bankalar arasındaki borçlanma oranları tırmanırken, Fed’in likiditeyi dengelemek için oluşturduğu SRF programına başvurular da düzenli hale geldi. Hatta Fed’in referans faiz oranı (federal funds rate) iki yıl aradan sonra ilk kez hedef aralığının üst sınırına yaklaştı; bu da sistemdeki nakit miktarının kritik seviyelere indiğini gösteriyor.
Bitcoin’e olası etkileri neler olabilir? 2021 örneği heyecan yaratıyor
Kripto piyasaları açısından bakıldığında, QT’nin durması ve Fed’in bilançosundaki daralmanın son bulması ile para piyasalarındaki baskının hafiflemesi gerekir. Bankacılık rezervlerindeki erimenin yavaşlaması, finansal koşulların gevşemesi ve risk iştahının artmasıyla birlikte, bu süreç riskli varlıklar için destekleyici bir ortam yaratabilir.
Wall Street stratejistleri, QT’nin sonlanmasının özellikle tahvil ve hisse piyasalarında volatiliteyi azaltabileceğini, kripto gibi likiditeye duyarlı varlıklarda ise daha pozitif bir zemine yol açabileceğini belirtiyor. Fed, QT’yi durdurduğunda finansal sisteme yeni para eklemeye başlamaz; ancak sürekli azalan likidite akışı sona erer. Bu da, daha gevşek bir para politikası duruşu anlamına gelir ve yatırım için mevcut para miktarını artırır.
Bazı analistler ise QT’nin durmasının bir sonraki aşamada niceliksel genişlemenin (QE) önünü açabileceğini savunuyor. QE, yani merkez bankasının piyasaya yeniden likidite enjekte etmesi, geçmişte riskli varlıklarda önemli rallileri de tetiklemişti.
Fed’in 2020–2021 arasındaki QE döneminde Bitcoin’in fiyatı 10 bin dolar seviyesinin altındayken, yıl boyunca 69.000 dolara kadar yükselmişti. Tabi bu yükseliş yalnızca QE’ye geçiş ile bağlanamaz; aynı dönemde halving etkisi, kurumsal alımlar ve ETF beklentileri de fiyatı desteklemişti. Yine de likiditenin bol olduğu dönemlerde kripto varlıkların performansının güçlendiği, geçmiş örneklerle de doğrulanıyor.















