BBVA, Türkiye için yayımladığı son “Eylül 2025 Ekonomik Görünüm” raporunda, 2026 yılı için enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etti. Kurum,2026 yıl sonunda dolar/TL kurunun 52 seviyesinde gerçekleşeceğini de öngördü.
Raporda, kısa vadede dezenflasyon sürecine öncelik veren sıkı para politikalarının korunacağı vurgulandı. BBVA, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) güçlü rezerv pozisyonu ve görece yüksek reel faiz oranlarının, piyasalarda oluşabilecek oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi göreceğini belirtti.
Büyüme Beklentileri Yukarı Revize Edildi
2025’in ikinci çeyreğinde açıklanan pozitif büyüme verilerinin ardından, Türkiye’nin 2025 yılı GSYH büyüme tahmini %3,5 – %4 aralığına yükseltildi. BBVA, 2026 yılı için ise temkinli duruşunu koruyarak %4 büyüme tahminini sabit tuttu.
Faiz İndirimleri Daha Yavaş İlerleyecek
BBVA, TCMB’nin faiz indirimlerine devam edeceğini ancak bu sürecin daha yavaş ve makro ihtiyati tedbirlerle desteklenerek yürütüleceğini öngörüyor. Politika faizinin 2025 sonunda %36,5’e, 2026 sonunda ise %30’a gerilemesi bekleniyor.
Enflasyon Tahmini Yükseldi
Kurum, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisini %30 seviyesinde korurken, 2026 için tahminini %21’den %23’e yükseltti. Revizyonun gerekçeleri arasında hizmet sektöründeki fiyat yapışkanlığı ve 2026 başında beklenen idari fiyat artışları yer aldı. BBVA, 2026’nın ilk çeyreğinde aylık enflasyonun %2’nin üzerinde seyredeceğini öngörüyor.
Dolar/TL Kurunda Beklenti: 2026 Sonunda 52
Döviz kurlarına ilişkin öngörülerde değişiklik yapılmadı. BBVA, USD/TRY kurunun 2025 sonunda 45, 2026 sonunda ise 52 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyor. Raporda ayrıca 2026 yılında sınırlı bir reel değerlenme varsayımının korunduğu ifade edildi.
BBVA’ya göre Türkiye ekonomisi için riskler ağırlıklı olarak aşağı yönlü. Politika bileşiminin etkinliği, büyüme ve dezenflasyon süreci üzerinde belirleyici olacak. Öte yandan küresel finansal oynaklık, gelişen piyasalara ilginin azalması, ABD’de Trump yönetiminin Avrupa’ya yönelik olası politikaları ve Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin ekonomi üzerinde baskı yaratabileceği ifade edildi.
