19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın ekibine yönelik gerçekleştirilen operasyonun ardından finansal piyasalarda yaşanan sarsıntıya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hızlı bir yanıt verdi. Merkez Bankası, döviz kurlarındaki ani yükselişi kontrol altına almak için bir dizi parasal tedbir aldı. Bu süreçte döviz satışıyla birlikte faiz oranlarında da dikkat çeken artışlara gidildi.
Piyasalara Müdahale: Faiz Artırımı ve Döviz Satışları
TCMB, 17 Nisan’da aldığı kararla haftalık repo faizini yüzde 42,50’den 300 baz puanlık artışla yüzde 46’ya çıkardı. Aynı kararla, gecelik borç verme faizi yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik borçlanma faizi ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltildi. Bu hamleler, piyasalardaki aşırı oynaklığı sınırlamayı ve döviz kurundaki baskıyı azaltmayı hedefliyordu.
Ancak alınan faiz kararlarına rağmen Merkez Bankası döviz rezervlerini kullanmayı da sürdürdü. Özellikle 18 Mart’tan itibaren yapılan döviz satışları dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Hakan Kara: Döviz Satışları 57 milyar Dolara Ulaştı

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve eski Merkez Bankası başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın son dönemdeki döviz satışına ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Kara, 18 Mart’tan bu yana toplam 57 milyar dolar döviz satışı yapıldığını belirtti.

Kara, yüzde 49’a kadar yükselen politika faizine rağmen döviz satışlarının devam etmesini, finansal istikrarın sağlanmasında kurun kontrol altında tutulmasının önemine bağladı. Uzmanlara göre, bu ölçekte bir döviz müdahalesi, rezervlerin sürdürülebilirliği açısından dikkatle izlenmeli.
Rezervler Üzerindeki Baskı Sürecek mi?
TCMB’nin bu yüksek hacimli döviz müdahaleleri, bir yandan kısa vadede kur istikrarını sağlarken diğer yandan brüt rezervlerdeki azalışa neden oluyor. Uzmanlar, ilerleyen süreçte kur üzerindeki baskının devam etmesi durumunda Merkez Bankası’nın faiz politikasını daha da sıkılaştırmak zorunda kalabileceğini değerlendiriyor.
Yüksek faiz, TL Mevduatın Cazibesini Artırıyor
Bankalardaki TL mevduat faizleri de önemli ölçüde yukarı taşındı. 3 aya kadar vadeli mevduat faizlerinin yüzde 55’e dayandığı bu ortamda, risksiz ve sabit getiri arayan yatırımcılar için TL mevduat yeniden cazip hale geldi.
Kur Baskısı Dövize İlgiyi Azaltıyo
Döviz kurları, son dönemde Merkez Bankası ve kamu bankalarının müdahaleleriyle görece yatay bir seyir izliyor. Bu da yatırımcıların kısa vadede dövizden büyük bir getiri beklememesine neden oluyor. Kur farkının sınırlı kalması, yatırımcıyı dövizden çıkarıp mevduat gibi daha istikrarlı enstrümanlara yönlendirdi.