Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Hamas çatışması, ABD’de artan politik belirsizlikler ve Avrupa’daki ekonomik durgunluk, yatırımcıları yeniden güvenli liman olarak altına yönlendirdi. Uzmanlar, son üç yılda altının fiyatını neredeyse ikiye katladığına dikkat çekerek, mevcut koşulların “altın lehine” güçlü bir tablo çizdiğini belirtiyor.
Commodity Market Analytics analisti Dan Smith, “Bu yükseliş inanılmaz. Bize bir şeylerin ters gittiğini ve endişelenmemiz gerektiğini söylüyor.” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankalarından Rekor Altın Alımları
Metals Focus verilerine göre, dünya merkez bankaları 2025 yılı sonuna kadar 1.000 ton altın alımı gerçekleştirme yolunda ilerliyor. Bu da dolar cinsinden varlıklardan altına geçişin üst üste dördüncü yılı olacağı anlamına geliyor.
Sadece Eylül ayında altın yüzde 12 yükselirken, gümüş, platin ve paladyum gibi diğer değerli metaller de bu ralliden destek aldı.
Uzmanlar: “Boğa Piyasası 2026’ya Kadar Sürebilir”
BNP Paribas analisti David Wilson, “Normal şartlarda yılda bir veya iki risk faktörü altın fiyatlarını etkiler. Ancak şu anda tüm geleneksel yönlendiriciler aynı anda devrede.” diyerek, yükselişin önümüzdeki dönemde de devam edebileceğini ifade etti.
Uzmanlara göre, mevcut ekonomik ve politik ortamda altın fiyatlarını baskılayabilecek bir gelişme kısa vadede görünmüyor. Aksine, boğa piyasasının 2026’ya kadar sürebileceği değerlendiriliyor.
Goldman Sachs’tan Kritik Uyarı
Goldman Sachs Başkan Yardımcısı Robert Kaplan da altındaki hızlı yükselişe dikkat çekerek önemli bir uyarıda bulundu:
“Altının son dönemde art arda rekor kırması normal bir piyasa hareketi değil. Yatırımcıların güvenli liman tercihlerinde önemli değişimler yaşanıyor. Artık güvenli liman olarak görülen varlık Amerikan tahvilleri değil, altın. Bu eğilim, küresel finansal sistemde risk algısının yön değiştirdiğine işaret ediyor.”