Ermotti, CNBC’ye verdiği demeçte ABD ekonomisinin görünümüne dair yorumlarda bulundu: “Resesyon olması şart değil ama kesinlikle bir yavaşlama mümkün. Makroekonomik göstergeler resesyondan bahsetmek için yeterince net değil ve aslında bu muhtemelen erken. Bildiğimiz şey, Fed’in devreye girip bunu desteklemek için yeterli kapasiteye sahip olduğu, ancak ne yaparlarsa yapsınlar bunun ekonomiye yansıması zaman alacak.”
Faiz İndirimleri ve Piyasa Oynaklığı
UBS’in beklentilerine göre, Fed’in bu yıl faizleri en az 50 baz puan indirmesi öngörülüyor. LSEG verilerine göre, yatırımcılar Eylül ayındaki Fed toplantısında 50 ve 25 baz puanlık faiz indirimleri arasında bölünmüş durumda. Ermotti, özellikle Kasım ayındaki ABD seçimleri nedeniyle yılın ikinci yarısında daha yüksek piyasa oynaklığı yaşanmasının muhtemel olduğunu ifade etti.
Ermotti, jeopolitik ve makroekonomik gelişmelerin piyasalardaki oynaklığı artırabileceğine dikkat çekti: “Genel jeopolitik tablo ve makroekonomik göstergelere bakıldığında, son birkaç haftada gördüğümüz oynaklık, sistemin bazı unsurlarının kırılganlığının açık bir işareti olabilir. Bu bağlamda, kesinlikle daha yüksek derecede oynaklık beklemeliyiz.” açıklamasında bulundu.
Merkez Bankalarının Para Politikaları ve Avrupa’nın Durumu
İsviçre Merkez Bankası, bu yıl iki kez faiz indirimine gitmişken; Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası da birer faiz indirimi açıklamıştı. Ermotti, merkez bankalarının ekonomideki yavaşlamayla mücadele için faiz oranlarını daha agresif bir şekilde düşürmek zorunda kalıp kalmayacaklarını da gündeme getirdi.
Lakefield Wealth Management’ın kurucusu Bruno Verstraete, ABD başkanlık seçimleri gibi belirsizliklerin ardından daha yüksek volatilitenin piyasalar için normalleşme süreci olabileceğini belirtti. UBS’in bağlamında, daha yüksek volatilitenin daha fazla ticaret geliri anlamına gelebileceğini ekledi.