Morgan Stanley tarafından hazırlanan yerel ekonomi ve küresel görünüm raporu, Türkiye ekonomisinin analizini sunuyor ve TCMB’nin faiz politikaları hakkında çarpıcı öngörüler içeriyor.
Stanleye göre Türkiye’nin ekonomik görünümü, yeni ekonomi ekibi ve daha geleneksel bir politika çerçevesine geçişle iyileşti. Bu değişiklikler, makroekonomik istikrar için olumlu bir umut ışığı yaksa da, ekonominin karşılaştığı zorluklar devam ediyor.
Politika Normalleşmesi ve Rezervlerde Toparlanma
Morgan Stanley’e göre ülke, politika normalleşmesi yolunda adımlar atmaya devam ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin geleneksel politikalara dönüşüne geniş destek bulunuyor. Bu değişikliklerin ilk sonuçları olarak resmi rezervlerde kayda değer bir toparlanma, kredi makaslarında önemli bir sıkılaşma ve bankaların ile şirketlerin dış finansmana daha kolay erişimi gözlemleniyor.
TL Mevduat ve Kredi Faizleri ile İç Talep Değişiklikleri
Morgan ekonomistlerine göre türk lirası mevduat ve kredi faizlerindeki artış ve kredi büyümesindeki keskin yavaşlama, yerel halkın döviz talebinin azalmasına yol açıyor ve iç talep güçlü seviyelerden yavaşlamaya doğru yöneliyor.
Yüksek Enflasyon ve Sıkılaştırma Adımları
Karmaşık araçların kullanılmasına rağmen, yüksek ve kalıcı enflasyonla mücadele etmek için sıkılaştırma adımlarının devam etmesi gerekiyor. Morgan Stanley, TCMB’nin bu doğrultuda ekim ayında 500 baz puanlık bir faiz artışı daha yaparak faizleri yüzde 35 seviyesine yükselteceğini öngörüyor.
Geleceğe Dair Tahminler
Yüksek enflasyon eğilimi ve düzenlemeleri azaltma politikası göz önüne alındığında, kasımda 250 baz puanlık bir faiz artışıyla faizlerin yüzde 37,5’e yükseltilmesi bekleniyor. Ancak yerel seçimler, sıkılaştırma sürecini yavaşlatabilir ve enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risklere işaret edebilir. Bununla birlikte, Mart ayından sonra daha fazla sıkılaştırma bekleniyor ve nihai faiz oranı 2024 ikinci çeyreğinde yüzde 40 olarak tahmin ediliyor.
Morgan Stanley ekonomistleri, Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendiren faktörler hakkında ayrıntılı bir analiz sunarken, TCMB’nin politika kararlarına odaklanmış durumda. Özellikle ekim ayında yapılması beklenen faiz artışı, yerel ve uluslararası ekonomi çevrelerinde büyük bir ilgiyle takip edilmekte.