Fitch Ratings, Türk bankalarının dış finansman riskinin azaldığını belirtti. Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç’ın yaptığı açıklamalara göre, bu olumlu gelişme, özellikle Mayıs 2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gerçekleşti. Seçim sonrası dönemde, Türk bankalarının dış finansmana erişimi hızlandı ve bu da dış finansman risklerinde belirgin bir azalma sağladı.
Seçim Sonrası Finansman Kolaylığı
Mayıs 2023’teki seçimlerin ardından, birçok Türk bankası kısa sürede önemli ölçüde dış finansmana erişim sağladı. Bu gelişme, Türk bankalarının uluslararası finans piyasalarındaki güvenilirliğini artırdı.
Yatırımcılar, Türk bankalarına olan ilgilerini yeniden canlandırdı ve bankaların finansman kaynaklarını çeşitlendirmelerine olanak tanıdı. Eurobond ihraçları, bu dönemde öne çıkan finansman araçlarından biri oldu.
Sermaye Benzeri İhraçlar ve Güçlü Sermaye Yapısı
Son bir yılda, Türk bankaları yaklaşık 4,6 milyar dolar sermaye benzeri ihraç gerçekleştirdi. Bu ihraçlar, bankaların sermaye yapılarını güçlendirirken, olası kur dalgalanmalarına karşı da bir koruma sağladı. Bankaların sermaye rasyolarının yeterli seviyede olduğu ve yeni sermaye benzeri kredilerin bu yapıyı daha da desteklediği vurgulandı.
Risk Primlerindeki Düşüş ve Para Politikası Etkisi
Para politikasındaki değişimlerin ve Türkiye’nin risk primlerindeki düşüşlerin, bankaların dış finansmana erişimini kolaylaştırdığı belirtiliyor. Mart ayından beri bankaların Merkez Bankası ile yaptığı swap işlemlerinin azalması, yabancı bankalarla yapılan swap işlemlerinin ise artması bu sürecin bir parçası. Bu değişiklikler, Türk bankalarının finansman ihtiyaçlarını daha sağlıklı bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor.
Kısa Vadeli Borçlar ve Yabancı Para Mevduatları
Türk bankalarının dış borçlarının yaklaşık yüzde 20’si dış finansmandan kaynaklanıyor ve kısa vadeli borçların yüksek olması önemli bir risk unsuru olarak görülüyor.
Yabancı para mevduatlarının yüksek seviyede olması ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının seyri, bankaların finansal durumunu etkileyen diğer önemli faktörler arasında yer alıyor. Merkez Bankası’nın KKM’yi sonlandırma sürecini dikkatli bir şekilde yönettiği ve yabancı para mevduatlarının TL’ye dönüşümünün hedeflendiği belirtiliyor.