Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, merkezi yönetim bütçesi Haziran ayında 219,6 milyar TL ile rekor düzeyde bir açık verdi.
Bütçe gelirleri Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48,2 artarak 268 milyar 225 milyon TL‘ye ulaştı. Ancak bütçe giderleri ise yüzde 130 artış göstererek 487 milyar 862 milyon TL’ye yükseldi.
Ocak-haziran döneminde ise bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48,6 artarak 1 trilyon 880 milyar 349 milyon TL’ye ulaştı. Buna karşılık bütçe giderleri aynı dönemde yüzde 101,7 artış göstererek 2 trilyon 363 milyar 577 milyon TL‘yi aştı.
Merkezi yönetim bütçesi Haziran ayında 219 milyar 637 milyon TL açık verirken, ocak-haziran döneminde ise 483 milyar 228 milyon TL açık vermiş oldu. Bu durum, bütçe açığının rekor seviyede olduğunu gösteriyor.
Gelirler Giderleri Karşılamıyor
Bütçede rekor düzeyde açık olan durum, merkezi yönetim bütçesinin gelirlerinin, harcamalarını karşılayamadığı ve aradaki farkın açık olarak ortaya çıktığı anlamına gelir. Haziran ayında yaşanan bu durum, bütçe açığının önceki dönemlere kıyasla daha yüksek bir seviyeye ulaştığını gösteriyor.
Bütçe gelirlerinin artmasına rağmen, bütçe giderlerindeki daha hızlı bir artış, açığın genişlemesine neden oluyor. Haziran ayında bütçe gelirlerindeki yüzde 48,2’lik artışı önemli olsa da, bütçe giderleri yüzde 130 oranında artarak gelirlerin üzerine çıktı. Benzer şekilde, ocak-haziran döneminde bütçe gelirlerindeki artış yüzde 48,6 olmasına rağmen bütçe giderleri yüzde 101,7 artış gösterdi.
Bir bütçe açığı, genellikle devletin harcamalarını finanse etmek için daha fazla borçlanması veya kaynaklarından bir kısmını kullanması anlamına gelir. Bu durum, kamu maliyesi açısından sürdürülebilirlik endişeleri doğurabilir. Açık, borç yükünü artırabilir, faiz ödemelerini ve gelecekteki harcamaları etkileyebilir. Ayrıca, bütçe açığı ekonomik istikrarı da etkileyebilir ve potansiyel olarak enflasyon ve döviz kurlarında dalgalanmalara neden olabilir.