ABD Piyasalarında Likidite Baskısı: Teknik Riskler Yatırımcıları Tedirgin Ediyor!

ABD finans piyasaları, Eylül ayının sonuna yaklaşırken ciddi likidite baskısıyla karşı karşıya kalabilir. Hazine’nin yoğun borçlanma programı, kurumsal vergi ödemeleri ve Fed’in bilanço daraltma politikası, para piyasalarında nakit sıkışıklığına dair kaygıları artırıyor.
ABD Piyasalarında Likidite Baskısı: Teknik Riskler Yatırımcıları Tedirgin Ediyor!

ABD finans piyasaları, Eylül sonuna yaklaşırken artan likidite riskleriyle gündemde. Hazine’nin yoğun borçlanma planı, şirketlerin vergi ödemeleri ve Fed’in bilanço daraltma adımları, para piyasalarında nakit darlığı ihtimalini güçlendirdi. Uzmanlar, bu tablo karşısında repo piyasasında stresin artabileceğini ve kısa vadeli faizlerde dalgalanmaların öne çıkabileceğini vurguladı.

Hazine İhracının Piyasalara Etkisi

ABD Hazinesi, üçüncü çeyrek kapanışında yüksek miktarda kısa vadeli tahvil ve bono (Treasury bills) arzına hazırlanıyor. Bu ihraç dalgası, piyasadaki nakit kaynaklarını emerek repo piyasasında dengesizlik yaratıyor. Bu nedenle likidite geçici olarak sıkışabilir ve bu durum yatırımcıların kısa vadeli fonlama maliyetleri üzerinde baskı oluşturabilir.

Vergi ve Kupon Ödemeleri Likiditeyi Daraltıyor

Eylül, geleneksel olarak finansal piyasalarda yoğun nakit çıkışlarının yaşandığı bir dönem. Kurumsal şirketlerin vergi ödemeleri ve Hazine tahvillerine yönelik kupon ödemeleri aynı anda devreye giriyor. Bu faktörler bankalar ile yatırım fonları arasındaki nakit akışını yavaşlatarak geçici rezerv kayıplarına yol açıyor.

ABD Merkez Bankası, bilançosunu küçültmeye yönelik Quantitative Tightening (QT) sürecini sürdürüyor. Vadesi dolan varlıkların yenilenmemesi piyasadaki likiditeyi azaltırken, reverse repo tesisine yapılan girişlerin tarihi düşük seviyelere gerilemesi dikkat çekiyor. Bu eğilim, para piyasalarında likidite tamponunun giderek eridiğini gösterebilir.

Banka Rezervlerinde Tehlikeli Eşik

Her ne kadar Fed nezdindeki banka rezervleri hâlâ yüksek seviyelerde olsa da, uzmanlar bu rezervlerin 3 trilyon doların altına düşebileceğini öngördü. Böyle bir senaryoda repo piyasasında ani faiz sıçramaları ve kısa vadeli finansman maliyetlerinde sert artış yaşanabileceği belirtildi.

SOFR Göstergesi Stresin Arttığını İşaret Ediyo

ABD para piyasalarının temel referans faizi olan SOFR (Secured Overnight Financing Rate) son dönemde yükseliş eğiliminde. Fed fon oranı ile SOFR arasındaki makasın daralması, fon bulmanın daha maliyetli hale geldiğini ortaya koyuyor. Bu tablo, piyasaların sıkışmaya başladığının en net göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Likidite baskısının tırmanması halinde Fed’in kullanabileceği araçlar hazır durumda. Standing Repo Facility (SRF) gibi mekanizmalar, piyasaya kısa vadeli nakit sağlayarak olası bir krizi önleyebilir. Uzmanlar, şimdilik sistemik bir kriz ihtimalinin düşük olduğunu düşünse de, 2019 yılında repo piyasasında yaşanan ani faiz şoklarını hatırlatarak dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Ninja News’te sunulan içerikler, yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir. Ninja News’te paylaşılan bilgiler hiçbir şekilde bireysel yatırım kararlarınızı yönlendirmek için kullanılmamalıdır. Ninja News içeriklerine göre yatırım kararı kalan kullanıcıların yatırımlarından doğan tüm sorumluluk kullanıcılara aittir, hiçbir şekilde Ninja News, ortakları, iştirakleri veya çalışanları sorumlu tutulamaz. Sorumluluk Reddi Beyanı’nın tamamını okumak için tıklayınız.
Önceki haber
Galaxy Digital CEO’su: “FED’in Hamlesi Bitcoin’de Ralliyi Ateşleyebilir”

Galaxy Digital CEO’su: "FED’in Hamlesi Bitcoin’de Ralliyi Ateşleyebilir”