Türkiye’deki 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ardından Brüksel’den gelen açıklamalar, Türkiye ile işbirliğinin önemine vurgu yaparak ilişkilerin stratejik ve ileriye dönük bir yönde gelişmesi gerektiği düşüncesini öne çıkardı.
AB liderleri tarafından oluşturulan Konsey, Haziran sonunda sonbaharda görüşülmesi amacıyla AB Komisyonu’ndan rapor hazırlanmasını talep ederek, seçim sonuçlarını göz önünde bulundurdu.
Temmuz ayındaki NATO Zirvesi’nde İsveç’in üyeliğine onay verilmesi, Türkiye’ye vize serbestisi de dahil AB süreciyle ilgili destek taahhüdü ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin AB’deki yolu açılsın” mesajı, Brüksel ve Ankara arasındaki ilişkileri canlandırdı.
Sonbahar Dönemi: Türkiye’nin AB İle İlerleme Arayışı
AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Türkiye’nin görüşüleceği ve AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell‘in Türkiye’nin vize serbestisi ve Gümrük Birliği güncellemesi taleplerinin masada olduğu ifadeleri, dikkatleri sonbahar dönemine çevirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları da bu çabaların bir yansıması oldu. Erdoğan, AB’ye tam üyelik sürecinin canlandırılması, Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi ve vatandaşlara vize serbestisi gibi başlıklarda ilerleme istediklerini belirtti. Fidan da Türkiye’nin haklı endişelerinin ve taleplerinin AB tarafından dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, NATO zirvesinde çizilen yol haritasının önemine değindi.
Türkiye’nin vize serbestisi hedefi, taraflar arasında kayıt altına alınan bir konu olarak öne çıktı ve ilerleme sağlanması için çeşitli çabalar devam ediyor.