Kripto piyasasının en büyük stablecoini USDT’nin arkasındaki şirket Tether, bir kez daha geleneksel finans kurumlarının ve sektör figürlerinin hedefinde. S&P Global’in geçtiğimiz Çarşamba günü USDT’nin notunu en düşük seviyeye indirmesi, Tether’in rezerv yapısı ve şeffaflığına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.
S&P Global, USDT Notunu En Düşük Seviyeye Çekti
S&P Global, ABD’de Şükran Günü’nden önceki işlem gününde yayımladığı raporla, Tether’in USDT stablecoinine verdiği notu 4’ten 5’e düşürdü. Bu, S&P’nin oluşturduğu stablecoin istikrar ölçeğinde en zayıf seviye anlamına geliyor.
Kuruluşun not indiriminde iki temel başlık öne çıkıyor:
- Tether’in rezervlerine ilişkin raporlamada yeterli şeffaflığın olmaması.
- Rezervlerin önemli bir kısmının artık Bitcoin gibi volatil varlıklara kaymış olması.
S&P’ye göre, özellikle Bitcoin’in USDT rezervleri içindeki payının %5’in üzerine çıkması, fiyat düşüşlerinin devam etmesi halinde yetersiz teminatlandırma riskini de artırıyor.
Tether Tarafından Açıklama Geldi
Tüm bu eleştirilere rağmen Tether cephesi, finansal performansını öne çıkarıyor. Şirket, 2025’in ilk dokuz ayında 10 milyar doların üzerinde kar elde ettiğini ve bu rakamın Wall Street devleri Goldman Sachs ve Morgan Stanley seviyesine yakın olduğunu vurguluyor.
“Kripto piyasasının hem sert boğa hem de derin ayı dönemlerinden, Sam Bankman-Fried ve Alex Mashinsky gibi figürlerin çöküşünden geçmesine rağmen, USDT bugüne kadar tasarlandığı şekilde çalışmaya devam etti.”
Tether
Ardoino’dan da S&P’ye Sert Yanıt: “Nefretinizi Gururla Taşıyoruz”
Not indiriminin hemen ardından Tether CEO’su Paolo Ardoino, sosyal medyada açıklamalar yaptı. Ardoino, derecelendirme kuruluşlarının 2008 küresel finans krizindeki rolüne atıf yaparak, geleneksel finans kurumlarının Tether gibi alternatif modellerden rahatsız olduğunu savundu.
“Nefretinizi gururla taşıyoruz. Geleneksel finans propagandası, bozuk finans sisteminin yerçekimine meydan okuyan her şirketten endişe duyuyor.”
Ardoino
Daha sonra yaptığı bir başka paylaşımda ise, isim vermeden “Bazı influencerlar ya matematikte kötüler ya da rakiplerimizi desteklemek için teşvik alıyor.” diyerek hem S&P’yi hem de Tether’i eleştiren piyasa figürlerini hedef aldı.
Girişimci ve yatırımcı olan Jason Calacanis de tartışmaya katılan isimler arasındaydı. Calacanis, Tether’in risklerini azaltmak için üç maddelik bir reçete önerdi:
- Tüm Bitcoin varlıklarını satmak.
- Rezervleri yalnızca ABD Hazine bonolarında tutmak.
- ABD merkezli denetim firmaları tarafından iki ayrı tam kapsamlı denetimden geçmek.
Ancak bu öneri, özellikle kripto topluluğundan sert tepki çekti. Eleştirenler, bir stablecoin şirketinin nispeten küçük Bitcoin varlıklarını tamamen devlet tahvilleriyle değiştirmesi fikrini saçma buldu.
Uzun süredir altın yanlısı olup 2024’te Bitcoin’e ilgi duymaya başlayan popüler finans blog yazarı Quoth the Raven (QTR) da Tether’in denetim konusundaki tutumunu eleştirenler arasındaydı. QTR, bir şirketin tam ve bağımsız denetimden ısrarla kaçmasının iyiye işaret olmadığını belirtti.
“Bu işin içinde yeterince uzun süredir çalışıyorum ve bir şirketin tam ve bağımsız bir denetim yapmayı reddetmesinin sebebinin ‘her şey yolunda’ olması ve denetim planlamayı unutması olmadığını biliyorum.”
QTR
Arthur Hayes’ten Tepki Geldi
Hayes’e göre Tether, Fed’in agresif bir faiz indirim döngüsüne gireceğini öngörüyor. Şirket, faiz indirimleriyle birlikte tahvil getirilerinin düşeceği beklentisiyle rezervlerinin bir kısmını Bitcoin ve altın gibi varlıklara yönlendirmiş durumda.
Bu tercih, Hayes’in ifadesiyle aslında büyük bir faiz indirimi tradei anlamına geliyor. Ancak Hayes, bu stratejinin tersine dönmesi halinde ciddi risklerin ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor.
“Bitcoin ve altında görülebilecek muhtemel %30’luk değer kaybı, teoride Tether’i ödeme yapamaz hale getirir. Eminim ki birçok büyük USDT yatırımcısı ve büyük borsalar Tether’den gerçek zamanlı bir rapor isteyecektir.”
Hayes
Son olarak Tether cephesi ise tüm bu eleştirilere, geleneksel finansın bozuk yapısına ve geçmişteki krizlerine göndermeler yaparak yanıt verdi ve kendisini yeni finansal düzenin aşırı sermayeli, toksik olmayan alternatifi olarak konumlandırmaya çalıştığını belirtti.





