New York Başsavcılığı, Tether’in 2021’de Çeşitli Kripto Para Firmalarına ait yaklaşık 29 tane hesabı devre dışı bıraktığını belirtmişti. Tether ise, hesapları devre dışı bırakma iddialarına yanıt vererek uyumluluk kontrollerini güçlendirdiğini duyurdu. Bu durum, sektördeki önemli şirketlerin ve kişilerin Tether ile ilişkileri hakkında da spekülasyonlara yol açmıştı.
Hesapların Devre Dışı Bırakılmasına Dair Net Bir Açıklama Yok
Ardından Tether, hesapların farklı nedenlerle kapatıldığını belirtse de, kişisel ilişkiler hakkında yorum yapmadı. Ayrıca Tether, uyum politikaları gereği katılımcıların sıkı uyumluluk kontrollerinden ve sürekli izleme sürecinden geçtiğini de vurguladı. Tether, bu kontrollerin gerekliliğini ve uyum politikaları süreçlerine herkesin tabi tutulmasını zorunlu kıldığını belirtti. Ancak, hesap fesihlerinin detaylarına dair henüz ayrıntılı bir açıklama yapmasa da müşteri gizliliği ve güvenliğine olan bağlılığını tekrardan dile getirdi.
NYAG (New York Başsavcılığı), Tether ve Bitfinex’e Cezai Yaptırımlar Uyguladı
NYAG’nin Tether ve Bitfinex’i 850 milyon dolarlık fonu zimmete geçirmekle suçladığı bir soruşturma da devam ediyor. Bu soruşturma kapsamında düzenlenen belgelerin birçoğu kamuoyuna açık hale getirildi ve NYAG’nin Tether ve Bitfinex’e cezai yaptırımlar uyguladığı biliniyor.
Tether’in itirazına rağmen NYAG, medya kuruluşlarının belgelere erişmesine izin verdi ve böylelikle birçok şirket hesabının 2021 yılında devre dışı bırakıldığı ortaya çıktı. Hesapları devre dışı bırakılan şirketler arasında MoonPay, BlockFi, CMS Holdings ve Galois Capital gibi büyük kripto firmaları da yer aldığı görülüyor.
Bu gelişmeler, Tether’in uyum politikalarının daha da önem kazanması gerektiğini ortaya çıkarıyor. Ayrıca bu olaylar, kripto para birimleri ve düzenleyici kurumlar arasındaki ilişkilerin de önemli bir tartışma konusu olmaya devam edeceğini gösteriyor.