Türkiye’de finansal istikrarı korumak ve parasal sıkılaştırma sürecini desteklemek amacıyla Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları için zorunlu karşılık oranları artırılacak. Ayrıca, likidite fazlasının azaltılması ve talebi dengelemek için bazı seçici kredi kalemlerinde talep kısıcı önlemler de alınacak.
Ülke içindeki talebi dengelemek ve parasal sıkılaştırma politikalarını güçlendirmek için seçici kredi sıkılaştırması da uygulanacak. Böylece, ekonomideki risklerin azaltılması ve finansal istikrarın sağlanması amaçlanıyor.
Bu yeni plan ile finansal piyasalarda istikrarın güçlendirilmesi ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği hedefleniyor. Ancak, mevcut durumdaki ekonomik dengeler ve kur riskleri de dikkate alınarak adımların atılması, ekonominin geleceğine yönelik büyük önem taşıyor.
Parasal Politika ve Kredi Sıkılaştırılması
Ekonomideki para arzını azaltmak ve enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla parasal sıkılaştırma politikalarının destekleneceğini ve yurt içindeki talebin dengelenmesi için seçici kredi sıkılaştırması yapılacağı belirtiliyor.
Parasal sıkılaştırma, merkez bankasının faizleri yükselterek veya likiditeyi azaltarak ekonomideki para arzını kısma politikasıdır. Yurt içindeki talebi dengelemek ise ekonomideki aşırı talep ve fiyat artışlarını kontrol altında tutmak amacıyla bazı kredi kollarına veya sektörlere kısıtlamalar getirileceği anlamına geliyor.
Finansal Dengede Kur Korumalı Mevduatlar
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki ödemelerin neden olduğu likidite fazlasının, zorunlu karşılık oranlarının artırılması yoluyla azaltılacağı ifade ediliyor.
KKM, dövizle borçlanmış veya dövizle gelir elde etme ihtimali olan kişi ve işletmelerin, kur riskine karşı korunmak için tercih ettiği bir mevduat türüdür.
Likidite fazlası ise, KKM hesaplarındaki para miktarının, ihtiyaç duyulandan fazla olması durumudur. Böylece bu fazla likiditenin ekonomik dengeyi bozabileceği için zorunlu karşılık artışı ile azaltılması planlanıyor.