Piyasa beklentilerine göre, Merkez Bankası’nın faiz oranını mevcut seviyede sabit tutması öngörülüyor. Ekonomistlere göre, enflasyonun düşmesine rağmen yüksek faiz oranı, fiyat istikrarının korunmasına yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Eylül Ayı PPK Metninde Yapılan Değişiklikler
Merkez Bankası, Eylül ayında yayımlanan Para Politikası Kurulu (PPK) metninde dikkat çekici değişiklikler yaparak, yurt içi talepteki yavaşlamanın ve azalan enflasyonist baskıların altını çizdi. Önceki metinlerde enflasyonist etkinin azalmasına “işaret” edilirken, bu kez “teyit” edildiği vurgulandı. Ayrıca, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin yılın son çeyreğinde gerçekleşmesi beklendiği belirtildi. Daha önceki açıklamalarda, hizmet enflasyonundaki katılığın devam ettiği ve iyileşmenin gecikmeli olacağı ifade edilmişti.
Para politikasına ilişkin kullanılan dilde de değişiklik yapıldı. Önceki PPK metninde, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadesi yer alırken, yeni metinde “para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağı” ifade edildi.
Faiz Kararının Ekonomi Üzerindeki Olası Etkileri
Karar öncesi piyasalarda belirsizlik sürerken, TCMB’nin açıklayacağı faiz oranının döviz kuru, borçlanma maliyetleri ve tüketici güveni gibi çeşitli ekonomik göstergeler üzerinde etkili olması bekleniyor. Bankanın atacağı adımlar, enflasyon ile mücadelede ve ekonomik büyüme hedeflerinde belirleyici olacak.