Uluslararası basın ajansı Reuters ile gerçekleştirdiği röportajda Türkiye ziyareti sırasında konuşan Bowman, Türkiye’deki özel sektör şirketlerinin güçlü ve dirençli yapısından etkilendiklerini belirtirken aynı zamanda, “Ancak makroekonomik gelişmeler nedeniyle ciddi endişelerimiz var; çünkü makroekonomik istikrar her ülke için kritik öneme sahiptir” dedi.
Bowman, Türkiye ziyareti süresince Hazine, Enerji ve Çevre başta olmak üzere bakanlık, özel sektör ve hükümet yetkilileriyle bir araya gelerek yapıcı ve olumlu görüşmeler gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Son dönemde alınan ekonomi politikaları, para politikası önlemleri ve mali sürdürülebilirlik için hükümetin çabalarını “doğru yönde atılmış adımlar” olarak değerlendiren Bowman, sözlerine şunları ekledi:
“Bu adımlar bizi cesaretlendiriyor, ancak makroekonomik istikrar ve politika kredibilitesini yeniden tesis etmek için hala zorluklarla karşı karşıyayız ve yapılması gereken çok iş var. Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 250 baz puan artırarak %15’ten %17.5’e yükseltirken parasal sıkılaştırmaya devam edeceklerini taahhüt etti. Aynı zamanda, bütçe açığındaki artışla mücadele amacıyla bu ay birçok vergi artışı da yapıldı. Parlamentoda onaylanan ek bütçe, 1.12 trilyon TL yeni harcama içermektedir.”
Mark Bowman
EBRD Uzmanları Türkiye ekonomisindeki yüksek enflasyon ve rezervlerdeki düşüş gibi dengesizliklerin son derece ciddi bir endişe kaynağı olduğunu ve bankanın Türkiye’deki makroekonomik gelişmeleri titizlikle takip ettiğini belirtti.
EBRD’nin 2009 yılından bu yana Türkiye’deki toplam yatırımının 18 milyar euroyu aştığına dikkat çeken Bowman, bu yatırımların büyük bir bölümünün özel sektöre sağlandığını vurguladı. Türkiye’nin ekonomik istikrarının ve politika kredibilitesinin hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar açısından büyük önem taşıdığına işaret etti.