Raporda, “Son etkileşimlerin yoğunluğu, tek haneli faizlerin ve kredi notunda artış beklentisinin olduğu 2013 öncesi dönemi anımsatıyor. Bu kez düşük seviyede pozisyonlanma, enflasyon, faizlerde normalleşme görünümü ve bankaların reel getirileri ilginin sebepleri arasında” ifadesine yer verilerek, Türk bankalarına olan bu artan ilginin önemli nedenleri vurgulandı.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, uzun vadeli yatırım yapan fonların bu kez Borsa’ya hakim konumda olduğu ve önceki yılların aksine normalleşme temasına en iyi uyum sağlayacak bankaların öne çıktığı. Ayrıca sıkça dile getirilen enflasyon beklentileri, kur görünümü ve ortodoks politikaların sürdürülebilirliği ile ilgili soruların yatırımcılar tarafından gündemde olduğuna dikkat çekildi.
Regülasyonların borsayı hedge fonların oyun alanı olmaktan çıkardığına vurgu yapılan raporda, “Açığa satış yasağı ve yüksek offshore TL fonlama maliyetleri hedge fonları işlem yapmaktan alıkoyuyor” denildi.
Yükseliş Beklentileri ve Temel Endişeler
Rapor yükseliş beklentileri ve temel endişeler konusunda da bir değerlendirme sunuyor. Boğa görüşünde olan yatırımcıların kredi notu konusunda 2000’lerin başındaki gibi bir artış beklentisinde olduğunu belirten rapor, diğer taraftan değerlemelerin düşüş beklentisindeki yatırımcı için hala bir sorun olarak kalmaya devam ettiğini vurguluyor.
Analistlere göre, bankalar uzun süredir bir sonraki çeyreklik döneme odaklı olarak işlem görüyor, ancak şu anda temel değişim, soruların orta vadeli görünüme kaymış olması. Faizlerin zirve yapmasının ardından bankaların temel hikayesinin ilk çeyrek sonrasında hızlanması bekleniliyor.
Ayrıca Raporda, CDS ve tahvil piyasalarında hızlı toparlanmanın yanı sıra hisse senetlerinin de benzer bir yükseliş göstereceği belirtilerek, Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi hisseleri için ‘Al’ tavsiyesi verildi.