Avustralya hükümeti, kabul edilmesi halinde teknoloji ve sosyal medya devlerinin çalışma şeklini büyük ölçüde değiştirebilecek bir yasa tasarısı ile çevrimiçi yanlış bilgilendirmeye karşı bir hareket başlattı. Yanıltıcı ve yanlış bilgi yayılımı konusundaki artan endişeler devam etmesi halinde, yasa, bu tür içerikleri platformlarından kaldırmayan şirketlere ağır cezalar getirilmesini öneriyor.
Cointelegraph’ın haberine göre, Avustralya’nın medya denetçisi olan Avustralya İletişim ve Medya Otoritesi (ACMA), bu önerilen yasada önemli bir rol üstleniyor. Taslak yasa, ACMA’ya Google ve Facebook gibi dijital platformlardan yanıltıcı ve yanıltıcı bilgi ile ilgili kayıtları talep etme yetkisi verecek.
Taslak yasanın ayrıntıları, dijital platformların her zaman hazır olmaları ve gerektiğinde yanıltıcı içerik kayıtlarını ACMA’ya teslim etmeleri gerektiğini gösteriyor. Bu adım, dijital çağda büyüyen bir sorun olan yanıltıcı bilgiye doğrudan bir yanıt olarak geldi ve ilk halinde bile sert önlemler alınması dikkat çekti.
Yasanın en dikkat çekici yönlerinden biri, ACMA’nın oluşturabileceği ve uygulayabileceği sektör genelinde bir “uygulama kodu”nun tanıtılması oldu. Bu durum, ACMA’nın Avustralya’da faaliyet gösteren teknoloji devlerinin uyacağı kendi sektör standartlarını belirlemesine olanak sağlayabilir.
Peki, Ya Uymazlarsa Ne Olur?
Taslak yasanın bir cevabı var: ağır para cezaları. Taslak yasa, teknoloji şirketlerinin, hangisi daha yüksekse, AU$6.88 milyon ($4.6 milyon) veya küresel cirolarının %5’ine kadar para cezası ödemeyi öneriyor. Bunun ne anlama geldiğini anlamak için, Meta’nın (Facebook’un ana şirketi) küresel cirosunun %5’i tam AU$8 milyar ($5.3 milyar) olacaktır.
Bu kadar sıkı önlemler ve ciddi para cezalarıyla, taslak yasa, teknoloji sektöründe ve ifade özgürlüğü savunucuları arasında endişelere neden oldu. Gölge İletişim Bakanı David Coleman, önerilen yasayla ilgili endişelerini dile getirdi ve Avustralya’daki ifade özgürlüğü üzerindeki etkilerini belirtti, “Bu, politikanın karmaşık bir alanıdır ve devletin aşırı müdahalesi kaçınılmalıdır,” dedi.
Taslak yasa incelenirken, yanıltıcı bilgi düzenlemesi ve ifade özgürlüğünü koruma konusundaki küresel tartışmalar üzerindeki etkisi, tartışmanın sıcak konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor.