Bu yıl değerli metaller son çeyrekte hızlı bir yükseliş kaydetti. Gümüş, yılın başından yana ons bazında %171,5 değer kazanarak yılın son haftasında 83 dolar seviyesine kadar yükseldi ve yatırımcısına en yüksek getiriyi sağlayan değerli metal oldu. Altın cephesinde de yükseliş derindi, ons altın son bir yılda yaklaşık %72 değer kazandı.
2025’te altın ve gümüşte görülen sert yükselişin ilk ve en görünür tetikleyicisi jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler oldu. Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu gümrük tarifeleri, Orta Doğu ve Ukrayna’daki çatışmalar gibi başlıklar Bitcoin ve riskli varlıklarda düşüş getirirken, altın yeniden yatırımcıları cezbetti.
İkinci büyük faktör, Fed’den faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesiydi. 2025 boyunca piyasa, para politikası patikasını yeniden fiyatladı ve bu süreç altın için destekleyici bir zemin oluşturdu.
Üçüncü unsur ise doların zayıflaması oldu. Dolar endeksindeki gerileme, dolarla fiyatlanan altını küresel yatırımcı açısından daha cazip hale getirdi. 2025’te doların yaklaşık %10 değer kaybetmesi, uzmanlara göre bu kanaldan altına olan talebi belirgin biçimde artırdı.
Merkez Bankalarının Alımlarını Sürdürmesi Bekleniyor
Analistlere göre, merkez bankalarının altına olan talebi son dört yıldır yüksek seviyelerde seyrediyor ve güçlü yatırım talebiyle birlikte bu eğilimin 2026’ya kadar devam etmesi muhtemel.
Reuters’ın bildirdiği üzere, Metal danışmanlık şirketi Metals Focus’un genel müdürü Philip Newman, merkez bankalarının 2025 yılında 850 ton altın satın almasının beklendiğini, bu rakamın 2024’teki 1.089 tonluk alımın altında kaldığını ancak hâlâ güçlü olduğunu belirtti. Newman “Mutlak anlamda hâlâ çok sağlıklı bir rakam.” diyor.
Talep tarafındaki bir diğer önemli başlık ise ETF’ler oldu. Dünya Altın Konseyi’ne göre, fiziki olarak desteklenen altın borsa yatırım fonları bu yıl şimdiye kadar 82 milyar dolar (yaklaşık 749 ton altına eşdeğer) giriş çekti ve 2020’den bu yana görülen en güçlü ETF girişleri olarak kaydedildi.
Dünya Altın Konseyi’nden Tahminler
Dünya Altın Konseyi, ileriye dönük değerlendirmesinde önemli bir ayrım yapıyor. Konseye göre, 2025’te altının olağanüstü yükselişini sağlayan faktörlerin büyük bölümü 2026’da da geçerliliğini koruyacak. Ancak başlangıç noktası artık aynı değil.
2025’in başından farklı olarak, altın fiyatları Konsey’in “makro konsensus” olarak tanımladığı senaryoyu büyük ölçüde zaten fiyatlamış durumda. Bu konsensus; istikrarlı küresel büyüme, ABD’de ılımlı faiz indirimleri ve genel olarak istikrarlı bir dolar beklentisini içeriyor.
Bu ortamda Konsey, altının geldiğimiz noktada makul bir değerde göründüğünü belirtiyor. Uyarılan nokta, reel faiz oranları artık belirgin şekilde düşmediği. Fırsat maliyetleri nötrleşmiş durumda ve 2025’te görülen güçlü pozitif ivme yavaşlamaya başlamış görünüyor.
Büyük Bankaların 2026 Tahminleri: Çıta Nerede?
Altın ve gümüşün yılın son haftasında en yüksek seviyelere ulaşmasının ardından, büyük finans kuruluşlarının 2026 tahminleri yeniden merak konusu oldu.
2026 projeksiyonları, altın fiyatlarında yüksek seviyelerin korunabileceğine işaret ediyor. UBS, son güncellemesinde altının 2026 yılı boyunca güçlü seyrini sürdürebileceğini, özellikle yılın ilk üç çeyreğinde 5.000 dolar/ons seviyelerinin test edilebileceğini öngörüyor. Banka, yılın son çeyreğine girilirken fiyatların daha dengeli bir görünüm sergileyerek 4.800 dolar/ons civarında konsolide olmasını bekliyor.
Benzer şekilde Goldman Sachs, Aralık 2026 için 4.900 dolar/ons hedefini koruyor. Banka, bu görünümde merkez bankalarının devam eden altın alımlarını ve ABD Merkez Bankası’ndan gelebilecek faiz indirimlerini ana destekleyici faktörler arasında gösteriyor.
Daha temkinli bir tahminde bulunan Deutsche Bank ise 2026 yılı için altın fiyatlarının ortalama 4.450 dolar/ons seviyesinde oluşmasını bekliyor. Bankanın paylaştığı senaryoda, fiyatların 3.950–4.950 dolar aralığında dalgalanabileceği bir bant öne çıkıyor.





