Kripto para piyasalarında uzun süredir yasal belirsizlik hüküm sürerken, Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesiyle birlikte dijital varlıklara yönelik yaklaşımda da önemli bir ilerleme görüldü. Yeni yönetim, bu belirsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla kapsamlı düzenlemeler içeren yasa ve tasarılar üzerinde çalışıyor.
Bu çerçevede, son olarak ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçi üyeler 5 Mayıs’ta “Dijital Varlık Piyasası Yapısı Tartışma Taslağı”nı (Digital Asset Market Structure Discussion Draft) kamuoyuna sundu. Taslak, kripto para piyasalarındaki düzenleyici boşlukları doldurmayı ve sektör için net bir yasal çerçeve oluşturmayı hedefliyor.
“Tartışma taslağımız tüketicileri koruyarak, ABD’deki dijital varlık piyasalarının uzun vadeli bütünlüğünü güvence altına almayı ve dijital varlık ekosistemi için çok ihtiyaç duyulan düzenleyici netliği sağlamayı amaçlıyor.”
Komite Başkanı French Hill
Tasarı SEC ve CFTC’ye Net Görev Tanımı Sunuyor
Tasarı özellikle dijital varlıkların menkul kıymet mi yoksa emtia mı olduğuna dair sınıflandırmaları netleştirmeyi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) arasındaki yetki alanlarını da belirginleştirmeyi hedefliyor.
Bu süreçte, kripto ağları yeterince merkeziyetsiz hale gelene kadar bu ağlardaki faaliyetleri düzenleyen ana otoritenin ise Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu olacağını belirtildi.
Merkeziyetsiz olduğu açıkça kanıtlanan kripto varlıkların “emtia” statüsünde değerlendirileceği ve bu varlıkların denetiminin Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’na (CFTC) bırakılacağı belirtilirken, buna karşılık, merkezi kontrol unsuru taşıyan dijital varlıklar ise Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) yetki alanına girecek.
Büyük Kripto Şirketlerinin Etkisi Azalabilir mi?
Uzmanlara göre bu tasarı aynı zamanda, sektörde hâkimiyet kuran büyük kripto şirketlerinin etkisini azaltmaya yönelik önemli hükümler de içeriyor.
Taslağa göre, bir dijital varlığın %1’inden fazlasına sahip olan herkes “bağlı kişi” sayılacak ve bu durum bildirim yükümlülüğü doğuracak. Önceki versiyon olan FIT21 taslağında bu eşik %5’ti. Yeni oran, daha fazla şeffaflık ve daha geniş katılımı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Vaneck’in dijital varlıklar araştırma başkanı Matthew Sigel da gelişmeyi olumlu karşıladı. Sigel, sosyal medya platformu X’te: “Yeni ABD kripto piyasası yapı tasarısı yeni düştü. FIT21’den büyük bir yükseltme gibi görünüyor.” yorumunda bulundu.
Tasarı ile Kripto Katılımı Demokratikleşebilir
Kripto yatırım şirketi Paradigm’in yöneticilerinden biri, tasarının en dikkat çekici yönlerinden birinin de bu “bağlı kişi” tanımı olduğunun altını çizdi. Yönetici, bu adımın büyük oyuncuların piyasa üzerindeki ağırlığını sınırlayarak, daha adil ve erişilebilir bir ortam yaratma çabası açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Paradigm yetkilisi, bu yapının kripto sektöründe uzun süredir dile getirilen bir soruna yanıt olabileceğini ifade etti.
“Bu, tasarının tamamı için bir işaret niteliğinde. Kriptonun birkaç büyük firma tarafından fazlasıyla domine edildiği yönünde sıkça eleştiriler yapılır. Bu tasarı, önerilen düzenleyici yapının bu iddialara karşı duracağını ve sektörde daha fazla demokratikleşmeyi teşvik edeceğini açıkça ortaya koyuyor.”
Öte yandan, Demokrat Parti üyeleri, özellikle eski Başkan Donald Trump ve ailesinin kripto varlıklarla olan geçmiş ilişkileri nedeniyle taslağa temkinli yaklaşıyor. Temsilci Maxine Waters, Trump ailesinin olası etkisinin düzenleyici bağımsızlığı zedeleyebileceğini savunarak tasarıya karşı çıkıyor.