Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin, BlackRock ve diğer varlık yöneticilerinin Ethereum ekosistemi üzerindeki etkisinin tehlikeli boyutlara ulaşabileceğini söyledi.
Buenos Aires’teki Devconnect kapsamında düzenlenen bir etkinlikte açıklamalarda bulunan Buterin, Ethereum ETF’lerinin ardından artan kurumsal ilgiye dayanarak “BlackRock gibi büyük devlerin eline düşmekten nasıl kaçınırsınız?” sorusu üzerine 2 temel risk konusunda uyarıda bulundu.
“Kurumsal etki, Ethereum’un özünü zedeleyebilir”
Buterin’e göre, kurumsal para akışı Ethereum için sermaye sağlasa da ağın temel özelliklerini sarsabilecek baskılar da yaratıyor. Ethereum’un cazibesi, izinsiz, şeffaf ve sansüre dayanıklı yapısından gelse de büyük fonların beklentileri, ağı bu değerlerden uzaklaştırabilecek teknik ve kültürel değişikliklere yol açabilir diyor Buterin.
Bugüne geldiğimizde dokuz büyük Wall Street kuruluşu ETF ürünleri üzerinden 18 milyar doların üzerinde Ethereum tutuyor. Buna ek olarak kurumsal bilançolarda da yaklaşık 18 milyar dolarlık Ether yer alıyor. Buterin ise bu konuya ilişkin, “Bu ölçek, göründüğü kadar masum değil,” dedi.
İlk tehdit topluluğun uzaklaşması
Buterin’in işaret ettiği ilk risk, Ethereum’un temel topluluğunu kaybetme ihtimali. Buterin’e göre, kurumsal devlerin ağı kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirmesi yıllardır Ethereum’un gelişimine katkı sağlayan geliştiricileri ve idealist topluluk üyelerini uzaklaştırabilir.
“Bu tür bir nüfuz, insanları kolayca dışarı iter. Ethereum kurucuları ve çekirdek geliştiricileri önce Wall Street’e değil, küresel bir kullanıcı kitlesine hizmet eden merkeziyetsiz sistemler inşa etmek ister.”
Bu sebeple topluluğun dağılması da Ethereum’un yenilik üretme kapasitesini ve merkeziyetsiz kalmasını sağlayan bilgi birikimini riske atabilir, Ethereum üzerinde baskı yaratabilir.
İkinci tehdit ise yanlış teknik yönelimler
Buterin’in altını çizdiği ikinci tehlike de kurumsal baskıların teknik tasarımı olumsuz yönde yönlendirmesiydi. Kurumsal uygulamalar için mantıklı görünen bazı teknik tercihlerın sıradan kullanıcıları sistem dışına itebileceğinden bahsetti.
Örnek olarak “150 ms blok süresi” hedefini gösteren Buterin, bu tür hız odaklı optimizasyonların yüksek frekanslı ticareti iyileştirirken, normal kullanıcıların ağla etkileşim kurmasını zorlaştırabileceğini belirtti.
“Kurumsal ihtiyaçlara göre verilen teknik kararlar, temel katmanda yanlış tercihlere sürükleyebilir.” dedi.
Kaynak: Decrypt





