Piyasalar, çeşitli faktörlerin etkisiyle sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu faktörler arasında seçim belirsizliği, deprem hasarı, jeopolitik riskler, ekonomik göstergelerdeki bozulmalar, ABD Merkez Bankası’nın faiz artışı ve ekonomi politikaları ile ABD’nin ticaret savaşlarındaki tutumu yer alıyor. Belirsizliğin hakim olduğu piyasalarda Borsaların seyrini etkileyecek en önemli durumun ise 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri olarak gösteriliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve sonrasındaki piyasa hareketlerine yönelik olarak, yatırımcılar için belirli önlemler almak gerekebilir. Bu dönemde hisse senetleri, emtia, döviz ve altın gibi yatırım araçlarında dalgalanmaların yaşanabileceği unutulmamalıdır.
Yatırımcılar, seçim sonuçlarının açıklanmasından önce risk yönetimi stratejileri geliştirmeli ve portföylerini çeşitlendirmelidirler. Bu, olası piyasa hareketlerine karşı korunma sağlamaya yardımcı olabilir. Ayrıca, seçim sonrası dönemde belirli yatırım fırsatlarının ortaya çıkabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bununla birlikte, yatırımcıların seçim sonuçlarını aşırı tepki vermeden izlemeleri ve herhangi bir yatırım kararı almadan önce dikkatli bir değerlendirme yapmaları önemlidir. Özellikle, kısa vadeli yatırımcıların, piyasa hareketlerine bağlı olarak ani kararlar alıp aceleci davranışlardan kaçınmaları önerilmektedir.
Seçim Yaklaştıkça Portföyler Çeşitlendiriliyor
Yatırımcılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 14 Mayıs tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde pozisyonlarını ayarlamaya başladılar. Geçtiğimiz yılın Aralık ayı ortalarından itibaren yatırımcılar portföylerini çeşitlendirme konusunda bekle-gör stratejisi uygulamaya başlarken bazı yatırımcılar bu durumun fırsat olduğunu ve değerlendirilmesi gerektiğini düşünerek portföy çeşitlendirmeye erken yöneldiler.
Bu devam eden süreçte yerli ve yabancı yatırımcılar, seçimin etki edebileceği yüksek dalgalanmadan kaçınmak için yatırım seçeneklerini artırdıklarını gösteriyorlar. Bazı yatırımcıların söylentilerine göre, yatırım yapmanın alternatifinin çok fazla olduğu ve böyle dönemlerde bu bolluğu değerlendirmenin en mantıklı hareket olabileceği de gündemde yer alıyor.
Ancak bu zamanlarda portföy çeşitlendirmenin en mantıklı karar olduğunu düşünen kişiler kadar bekle-gör stratejisi uygulayan kişi sayısı da oldukça fazla. Hatta ve hatta 2012 yılından 2022 yılına kadar ekonomiyi etkileyen önemli gelişmeler ve faktörler arasında en kazançlı yatırımcıların bekle-gör stratejisi uyguladığı istatistiği de okuyuculara sunulmakta.
Morgan Stanley’den Seçim Sonrası Dolar/TL Analizi
Morgan Stanley analizine göre, 14 Mayıs’taki seçim öncesinde Türk Lirası’nda keskin dalgalanmalar beklenmiyor. Ancak, kısa vadede risklerin yukarı yönlü olduğu belirtiliyor.
Bloomberg haberinde ise seçim sonucu ne olursa olsun, kurda ilk tepkinin yukarı yönlü olacağına dikkat çekilmişti. Ekonomist ve stratejistlerden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan raporda, TL’nin görece dengeli seyrine rağmen, yurt içinde döviz işlemlerinde düzenlemelerin artması ve TCMB’nin “liralaşma” stratejisini sıkılaştırması bekleniyor.
Ayrıca, seçim sonuçlarına yönelik senaryoların da önemli olduğu ifade ediliyor.
Seçim Öncesi Altın Alımlarındaki Artış Neyin Göstergesi?
Seçim öncesi insanların altın alımlarının artması, genellikle belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülen altın gibi değerli metallerin talebinin artması anlamına gelir. Seçim sürecinde yaşanabilecek olası siyasi belirsizlikler, ekonomik dengesizlikler veya para birimindeki değer kaybı gibi risklere karşı yatırımcılar, varlıklarını korumak için altına yönelirler.
Bu nedenle, seçim dönemlerinde altın fiyatları genellikle artar ve altın talebi artar. Ancak, her zaman olduğu gibi, altın fiyatlarındaki artışın sebebini belirlemek için birden fazla faktörün dikkate alınması gerekmektedir.
2023 yılının Nisan ayında altın alımlarında yeni rekorun gelmesi, seçim dönemlerinde insanların portföylerinde en çok tercih ettiği ve güvenli liman olarak gördüğü yatırım aracının altın olmasını kanıtlar niteliktedir.
Ayrıca altın, uluslararası piyasalarda dolar cinsinden fiyatlandırılan bir emtia olarak bilinir. Dolayısıyla, doların gücü altının fiyatını etkileyebilir. Buna rağmen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bankacılık krizi sonrası altın fiyatları düşmemiş, aksine yükseliş göstermiştir.