Yayımlanan verilere göre yıl sonu enflasyon ve büyüme beklentileri bir önceki aya kıyasla artarken, yıl sonu dolar/TL tahmininde sınırlı da olsa aşağı yönlü bir güncelleme yapıldı. Buna karşın 12 ay sonrası döviz beklentisi yukarı revize edildi.
Anketin en dikkat çekici bölümü, enflasyon tahminlerinde görülen yükseliş oldu. Katılımcıların cari yıl sonu TÜFE beklentisi, ekim dönemindeki yüzde 31,77 seviyesinden kasım ayında yüzde 32,20’ye çıktı.
Orta vadeye ilişkin beklentiler de yukarı yönlü seyrini sürdürdü; 12 ay sonrası tahmin yüzde 23,49’a, 24 ay sonrası tahmin ise yüzde 17,69’a yükseldi. TCMB’nin son enflasyon raporunda yıl sonu tahmin aralığını yüzde 31-33 bandına çıkarmış olması, piyasa beklentilerindeki bu yukarı yönlü güncellemeyle uyumlu görülüyor.
Döviz Beklentileri Ayrıştı
Döviz cephesinde ise kısa ve orta vadeli beklentiler ayrıştı. Katılımcıların yıl sonu dolar/TL tahmini bir önceki anket döneminde 43,56 iken bu ay 43,42 seviyesine geriledi. Ancak 12 ay sonrası kur beklentisi 49,75’ten 50,62’ye yükselerek orta vadede yukarı yönlü risklerin sürdüğüne işaret etti.
Faiz görünümünde belirgin bir değişim olmadı. BİST Repo-Ters Repo piyasasında oluşan cari ay sonu gecelik faiz beklentisi yüzde 39,35’e yükselirken, Aralık ayı Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin politika faizi beklentisi yüzde 38,28 olarak ölçüldü.
Bu tablo, piyasanın TCMB’nin sıkı para politikası duruşunu bir süre daha koruyacağı yönündeki beklentisinin devam ettiğini gösteriyor.
Sınırlı İyileşme Büyümeyi Etkileyecek
Büyüme tarafında ise sınırlı bir iyileşme dikkat çekti. Katılımcıların 2025 yılına ilişkin GSYH büyüme beklentisi yüzde 3,3’ten yüzde 3,4’e yükselirken, 2026 yılı için öngörü yüzde 3,8 seviyesinde sabit kaldı.
TCMB’nin yayımladığı kasım anketi genel olarak enflasyon beklentilerinde bozulmanın sürdüğünü, kurda ise yıl sonu itibarıyla nispi yataylaşma ancak orta vadede yukarı yönlü risk algısının korunduğunu gösteriyor. Ekonomi yönetiminin politikaları, enflasyon sepetindeki oynak kalemler ve küresel finans koşulları önümüzdeki dönemin en belirleyici unsurları olarak öne çıkacak.





















