Geçen hafta ABD’de borç limiti krizinin çözülmesine karşın açıklanan verilerden alınan sinyallerle enflasyon ve resesyon ikilemi arasında kalan dünya ekonomilerinde para politikalarına ilişkin öngörüler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam etti.
Analistler, dünya genelinde bazı merkez bankalarının beklentilerin aksine karar almasının, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek hafta açıklayacağı faiz kararına yönelik tahminlerde oynaklığa sebep olduğunu dile getirdi.
Avustralya Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin aksine 25 baz puan faiz artırmasının ardından, Kanada Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan artırarak 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,75‘e yükseltti.
Kanada Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, ekonomideki talep fazlasının tahmin edilenden daha fazla olduğunun görüldüğü ifade edildi. Kanada, önceki toplantıda faiz artışına gitmeyerek G7 ülkeleri arasında faiz artışlarına ilk ara veren ülke olurken para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 80 ihtimalle bu toplantıyı da pas geçmesi bekleniyordu.
İlk Kez İşsizlik Maaşına Başvuranların Sayısı, 2 Yılın En Yüksek Seviyesinde
Perşembe günü ABD’de açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 3 Haziran ile biten haftada 261 bine çıkarak Ekim 2021‘den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD’de enflasyon ivmesinin yavaşladığına ancak önemli bir endişe olarak kalmaya devam ettiğine işaret ederek, Fed’i para politikası rotasında kalmaya çağırdı. ABD’de borç limiti krizinin çözülmesiyle birlikte ABD hazinesi tahvil satışlarına başlarken, ABD hükümetinin borçlanmasının piyasalarda likiditeyi olumsuz etkileyebileceği endişesi de devam ediyor.
Avrupa’da Gözler ECB’ye Çevrildi
Avrupa’da ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artması, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararının önemini artırdı. ECB’nin faiz artıracağı beklentisiyle birlikte, Avro Bölgesi’nin ekonomisi resesyona girdi. ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların yüksek seyrettiğini belirtti ve enerji desteklerinin geri alınması gerektiğini vurguladı. Almanya ve bölge genelinde ekonomik aktiviteye yönelik risklerin arttığı görülüyor. Buda Avrupa borsalarında negatif bir seyir izlenmesine sebeb oldu.
Asya’da İse Boj Takip Ediliyor
Asya borsalarında ise pozitif bir seyir öne çıktı. Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlar atacağı beklentisi ve Japonya’nın ekonomik büyümesinin tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi, bölgedeki risk iştahını artıran faktörler oldu. Çin’de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri, ülke içindeki ekonomik aktivitenin yavaşladığı ve küresel talepte güç kaybının yaşandığı endişesini gündeme getirdi. Çin hükümetinin mevduat faizlerinde indirime gitmesi bekleniyor.
Gelecek hafta için piyasalar, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararlarını yakından takip edecek. ECB’nin faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, BoJ’un faizleri sabit bırakması bekleniyor. Ayrıca, veri takviminde Almanya’da enflasyon, İngiltere’de işsizlik ve büyüme, Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi ve enflasyon verileri gibi önemli ekonomik göstergeler yer alacak.