Bugün dijital finans dünyasında önemli bir adım daha atıldı. JPMorgan ve Singapur’un en büyük bankası DBS, tokenize edilmiş mevduatların farklı blok zincirleri arasında güvenli ve kesintisiz bir şekilde transfer edilebilmesini sağlayacak bir iş birliğine imza attı.
Bu sistem, hem izin gerektiren kapalı ağlarda hem de açık blok zincirlerinde 7/24 varlık hareketine imkan tanıyacak. Bankaların resmi açıklamasına göre, Base ağı üzerinde işlem gören JPM token’ı, DBS Token Hizmetleri’ne (veya tam tersi) aktarılabilecek. Finans dünyasında uzun süredir sınırlı olan “birlikte çalışabilirlik” hizmetlerine yönelik bu adım, sektörde yeni bir standart belirleyebilir.
Farklı Ağlar, Farklı Coğrafyalar, Tek Sistem
JPMorgan’ın dijital varlık ve tokenizasyon kolu Kinexys’in küresel faaliyetler başkanı Naveen Mallela, iş birliğini şöyle değerlendirdi:
“Finans kurumlarının tokenize edilmiş mevduatlar üzerinden iş birliklerini artırması, piyasalar için son derece olumlu bir gelişme. Paranın tekliği ilkesini koruyarak, farklı ağlar, kurumlar ve coğrafyalar arasında birlikte çalışabilirlik sağlıyoruz. Bu sayede piyasalar daha entegre hale geliyor.”
Sektörde Birlikte Çalışabilirlik Trendleri
Son dönemde SWIFT ve Chainlink, tokenizasyon ve birlikte çalışabilirlik alanında pilot projeler yürüttü. Geçtiğimiz ay ise ABD’nin köklü bankalarından BNY Mellon, tokenize mevduatlar üzerine kapsamlı bir araştırma başlattığını duyurmuştu.
JPMorgan ve DBS’nin geliştireceği sistem, bu trendleri hızlandıracak ve blok zincirler arası varlık transferlerini daha güvenli ve erişilebilir hale getirecek. Kurumsal yatırımcılar ve küresel finans piyasaları için yeni fırsatlar sunması bekleniyor.
Bu iş birliği, tokenize varlıkların farklı blok zincirleri arasında güvenli bir şekilde taşınmasını mümkün kılarak dijital finansın küresel entegrasyonunu güçlendiriyor. JPMorgan ve DBS’nin bu hamlesi, finans dünyasında dijital varlıkların mainstream sisteme entegrasyonu açısından önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçiyor.

















