Hong Kong mahkemesi, kripto para birimlerinin mülk olduğunu ve güvene dayalı olarak tutulabileceğini Re Gatecoin Limited [2023] HKCFI 91 davasında ilk kez resmen ilan etti. Yargıç Linda Chan tarafından verilen bu karar, dönüm noktası olarak düşünülüyor.
Karar, Gatecoin Limited’in 2018 hüküm ve koşullarının kripto para biriminin mülkiyet özelliklerine ilişkin açık bir ifade içermesine dayanıyor.
Kripto para birimleri doğası gereği tüm mülkiyet özelliklerine sahip.
Yargıç Linda Chan
Ancak, Gatecoin’in müşterilerinin kripto para birimlerinin güven içinde tutulması için kesin bir niyet açıklamadığını tespit etti ve bu nedenle, Gatecoin’in müşterileri için kripto para birimlerinin güvenli bir şekilde tutulması söz konusu olmadığı söyleniyor.
Davaya sebep olan Gatecoin borsasına ne oldu?
Gatecoin Hong Kong merkezli bir kripto para borsasıdır. 2013 yılında kurulan Gatecoin, 2016 yılında hacklendi ve borsa müşterilerinin varlıklarının büyük bir kısmını kaybetti. Gatecoin, müşterilerine olan borçlarını ödeyemedi ve 2019 yılında iflasını ilan etti. Re Gatecoin Limited [2023] HKCFI 91 davası ise iflas sürecinde Gatecoin müşterilerinin kripto para birimlerinin durumunu ve haklarını korumak amacıyla açıldı.
Hong Kong’un kripto para piyasasındaki önemi nedir?
Hong Kong, Asya’nın en büyük finans merkezlerinden birisdir ve kripto para birimleri ticaretinde güçlü bir piyasa hacmine sahiptir. Çoğu popüler kripto borsası Hong Kong merkezlidir bunlara örnek olarak Binance, Bitfinex, OKEx ve Huobi bulunuyor. Hong Kong hükümeti, kripto para birimlerinin düzenlenmesi konusunda son yıllarda aktif bir rol oynuyor. Hong Kong hükümeti, ayrıca kripto para birimleri konusunda inovasyonu teşvik etmek için de adımlar atıyor. Hükümet, blockchain teknolojisi ve dijital varlıkların gelişimini desteklemek için çeşitli programlar da başlatmıştı. Bunlar arasında, kripto para birimi start-up’larını desteklemek için finans programları, blockchain geliştiricilerini eğitmek için kurslar açmıştı.
Sonuç olarak, Hong Kong mahkemesinin kripto para birimlerinin mülk olduğunu ilan etmesi, dijital varlıkların yasal olarak tanınmasına ve düzenlenmesine yönelik öenmli bir adım olarak görülüyor. Bu karar, dijital varlıkların düzenlenmesi konusunda diğer ülkelerin de karar almalarına ve adımlar atmalarına öncülük edebileceği de düşünülüyor.